İkimiz de fabrika sahibiyiz. İkimiz de Naziler için mermi yaptık. | Open Subtitles | كلانا مالكو مصانع وكلانا صنع قذائف للنازيين |
Yüksek ateş gücü sağlayan, küçültülmüş füze güdüm sistemi içeriyor. | Open Subtitles | تكتنف نظام إرشاد قذائف مصغر بوسعه إطلاق قذيفة شديدة الانفجار |
İsveçliler, bize çok az top mermisi sattılar. | Open Subtitles | السويديون تباع لنا قذائف قليلاً كبيرة جداً. |
mermileri çok büyük değil. Sesi de yük trenine benziyor. | Open Subtitles | قذائف ضخمه للغايه و صوتها مثل ضجيج قطار البضاعه |
Stinger füzeleri. Sonra da barış Diyecekler... Ama sana ihtiyaç olacak. | Open Subtitles | قذائف ستينجر، وسيتحدثون عن السلام بعدها سوف نحتاج إليك يا فرانكي |
Derine dalıyor. Bay Ware! bombaları 150 metreye ayarlayın. | Open Subtitles | إنه يغوص أكثر يا مستر وير أعد ضبط قذائف الأعماق إلى 150 |
Fıstık kabukları olmasının bir nedeni olmalı mı? | Open Subtitles | هل قذائف الفول السوداني يجب أن يحدث لسبب؟ |
Kıçta bomba düzenekleri ve K sınıfı silahlar. 17 bomba kapasiteli. | Open Subtitles | تحمل قذائف أعماق قادره على إسقاط 17 عبوه |
Ve ben bir piyade deniz askeriydim, makineli silahları ateşlediğiniz ve havan topları fırlattığınız bir yer. | TED | وكنت من مشاة البحرية، حيث تقوم بإطلاق العيارات النارية وإطلاق قذائف الهاون. |
Dört farklı mermi kovanı bulduk. Bu da dört kişi ateş etmiş demektir. | Open Subtitles | لقد حصلنا علي أربعة قذائف مختلفة هذا يعني أربعة رماه |
Cesetlerde fazlaca silah yarasına ve etrafta yüzlerce mermi kovanına rastlandı. | Open Subtitles | العديد مِن االاعيرة النارية على الأجسام أيضا ، مئات من قذائف الرصاص في كل مكان |
Armand, zırh delici mermi aramıyor mu? | Open Subtitles | انظري ، إذا كان أرماند يبحث عن عن بعض قذائف خارقات الدروع |
Kuzey Kore'ye konuşlanıp Yongjiri füze üssüne doğru 60 mil içeri girerek füzeyi, yakıt doldurulurken sabote edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نحلق فوق كوريا الشماليه على قرب 60 ميل من قاعدة قذائف يونجيرى ويخربوا القذائف بأستخدام الوقود الخاص بهم |
Eğer insansız hava aracı ya da füze falan göndermeyi düşünüyorsan çocukların da benimle çadırda uyuyacaklarını hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | إذا كنت تفكّر بأن ترسل طائرات بدون طيّار أو قذائف فقط أريد أن أذكّرك بذلك الأطفال سوف ينامون معي في الخيمة |
Bu... bana havan mermisi patlamaları içinde... bana kızgın insanların kafatasları üzerinde gezinen bir tank sürüyor gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني أشعر كأنني أقود شاحنة أسير بين أكوام الجماجم و أفجر قذائف الهاون على كل شخص يزعجني |
Özet olarak, top mermileri küçük parçacıklar halinde etrafa dağılarak organ kaybına, kafa kopmasına, vücudun ikiye bölünmesine dörde bölünmesine ya da insan bedeninin fena halde sakat kalmasına sebep olur. | Open Subtitles | باختصار قذائف المدفعية سوف تفتت وتبتر وتقطع الرؤس و تقسم الاجساد لنصفين او الي اربع اجزاء |
Triple-A sadece filoya giden füzeleri hedeflesin. | Open Subtitles | لدينا قذائف ثلاثية الأهداف تتقدم تجاه الأسطول |
bombaları ön sağ taraftaki binaya iteleyin! | Open Subtitles | قذائف متفجرة نحو المبنى على مقدمتكم اليمنى! |
Lütfen, deniz kabukları geçen senenin modasıydı. | Open Subtitles | رجاء، كذلك كانت قذائف بحر السنة الماضية. |
Kahvaltıdan önce ve öğleden sonra üzerimize birkaç bomba gönderirler. | Open Subtitles | أنهم يرسلون قذائف قبل الفطور وبعد الغداء |
Yolumu kesen havan topları var. Henüz piyade göremiyorum. O.P.'yi getirtiyorum, tamam. | Open Subtitles | قذائف الهاون تعبر جبهتي لا مشاة بعد ، سأسحب موقع المراقبة |
Sanırım havan topu sesleri seni uyutmuyor. | Open Subtitles | ربما صوت قذائف الهاون لم تجعلنا نستطيع النوم |
Az önce... ormandaki yere altı tane roket götürdüklerini gördüm. | Open Subtitles | لقد أحصيت ستة قذائف تم تحميلها على موقع الغابة حتى الآن ياسيدى |
Daha iyi mermiler daha iyi fişekler, daha iyi silahlar ve daha iyi nişancılar. | Open Subtitles | قذائف أفضل وفتائل اشعال افضل ، مدافع افضل ، ورامي مدفعية افضل |
Şimdi, bunlar ısı izleyicili havadan havaya füzeler. Bir dakikada 60. İyi. | Open Subtitles | الآن، هذه تطلق قذائف جو جو متعقبة المصدر الحراري 60 في الدقيقة |
Işık hızına yakın şiddetle alüminyum mermilerle ateşleniyor. | Open Subtitles | يُطلق قذائف من الألمنيوم التي تخرج بسرعة تعادل سرعة الضوء |