"قرأت أن" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu okumuştum
        
    • Okuduğuma göre
        
    • olduğunu okudum
        
    • okuduğum kadarıyla
        
    • olmadığını okumuştum
        
    Bir yerlerde sevinç gözyaşları ve nefret gözyaşları arasında farklılıklar olduğunu okumuştum. Bu doğru mu? Open Subtitles قرأت أن هناك فرق بين دموع الفرح ودموح الغضب وأن هذا حقيقي
    REM uykusunun beynin sorunları çözme yöntemi olduğunu okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت أن حركات العين السريعة هي طريقة المخ في حل المشاكل
    Bir yerde ayna sendromu tedavisinin sakıncalı olduğunu okumuştum. Sakıncalı... Open Subtitles قرأت أن نتيجة متلازمة المرآة غالباً تكون سلبية
    Okuduğuma göre Kim Kardashian binlerce ufak croquembouches servis etmiş. Open Subtitles لقد قرأت أن كيم كارداشيان تقدّم كروكومبوش مصنوعٌ من الآف الكروكومبوش الصغيرة! آسفة، لقد قلتِ للتو "كروكومبوش
    New York'un 1950 yılında, 10 milyonu aşkın nüfusu ile ilk mega şehir olduğunu okudum. TED قرأت أن مدينة نيويورك كانت أول مدينة كبيرة، مدينة مكونة من ١٠ مليون نسمة أو أكثر، في عام ١٩٥٠م.
    Aynı olsa bile gazetede okuduğum kadarıyla bu adam kurbanlarını öldürürken olay yerindeki eşyaları kullanıyormuş. Open Subtitles ...حسناً,أنا... ,كما تعلم إذا يطابق قرأت أن هذا أن هذا كما تعلم,غريب الأطوار
    Bir sarsıntı geçirip uyumanın iyi bir şey olmadığını okumuştum. Open Subtitles قرأت أن الأصابة بأرتجاج والذهاب الى النوم ليس شيئا جيدا.
    Vietnam'ın tam görülecek bir yer olduğunu okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت أن "فيتنام" أصبحت مكاناً جميلاً الآن
    Biliyor musun, bir yerlerde küçük hayvanları öldürmenin çıIdırmanın ilk işaretlerinden olduğunu okumuştum. Open Subtitles أتعرفين, لقد قرأت أن قتل الحيوانات الصغيرة. هو العلامة الأولى لمرض نفسيّ...
    J N' belirleme sesler, sesler, şarkılar alakalı hatta doğumdan önce dünya dışı deneyimlerden 'Avrupa'da bebekler tarafından daha Çizelgesi olduğunu okumuştum. Open Subtitles قرأت أن الأطفال في أوربا هم أكثر عرضة لمواجهة العالم الخارجي حتى قبل ميلادهم لأنهم يستطيعون أن يتعرفوا على الأصوات والأغاني
    Bu dondurmanın moda olduğunu okumuştum. Open Subtitles قرأت أن هذا الآيس كريم والورك.
    Hani şu iyi kızın aşağılandığı Emma hikayesinin, tüm zamanların en popüler hikayesi olduğunu okumuştum. Open Subtitles كما تعلمون, انا قد قرأت أن قصة (إيما) إحتقار الجمال, الفتاة التي تعرف كل شيء هي القصة الأكثر إنتشاراً على الإطلاق
    Üzgünüm, Bart'ın bir oğlu olduğunu okumuştum sen de babana çok benziyordun. Open Subtitles آسفة قرأت أن (بارت) لديه ابن، وأنت تشبه تماماً والدك
    Okuduğuma göre iki çeşit şeytan çıkarma varmış: Open Subtitles قرأت أن هناك نوعين ..من طرد الأرواح
    Burada Okuduğuma göre kist hidatik-- Open Subtitles ...لقد قرأت أن الكيسة المائية قد
    Bunların normal olduğunu okudum, tamam mı? Open Subtitles لكني قرأت أن ذلك أمر طبيعي حسناً؟
    Dünya rekorunun 27.075 olduğunu okudum. Open Subtitles قرأت أن الرقم القياسي العالمي هو 27075.
    okuduğum kadarıyla, Tanrı insanoğlunu yaratmış. Open Subtitles لأني قد قرأت أن الرب يخلق الإنسان
    Biliyor musun, Greenzo, okuduğum kadarıyla televizyonlar kapalıyken bile elektrik çekiyormuş. Open Subtitles أتدري يا (غرينزو)، قرأت أن أجهزة التلفاز... تسحب كهرباء حتى وهي مطفئة...
    Asyalı erkekler ve siyahi kadınların bunlarda pek şansı olmadığını okumuştum. Open Subtitles قرأت أن الرجال الآسيويين والنساء السوداوات يحظون بأسوأ النتائج على التطبيقات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus