Bu insanlar öncelikle hata yapıyor ve kötü kararlar alıyorlardı. | TED | أولًا، يرتكبون الأخطاء ويتوصلون إلي قرارات سيئة. |
Ve ikimizde ciddi kötü kararlar verdik ve birbirimizi çok incittik. | Open Subtitles | و كِلانا أتخذْنا قرارات سيئة, و آذينا بعضنا كثيراً. |
- Bilmiyorsun! Ailesini ve beni üzecek kötü seçimler yapıyor. | Open Subtitles | تتّخذ قرارات سيئة تغضب عائلتها وهي أنا حالياً |
Teyzen bir sürü yanlış karar verdi, yanlış kişilere bulaştı. | Open Subtitles | لقد اتخذت خالتكِ عدة قرارات سيئة و تورطت مع الأشخاص الخطأ |
Bu da, toplumların nasıl yanlış kararlar verdikleriyle ilgili bir genel kural: çıkar çatışmaları. | TED | إذن, هذا إستنتاج عام يبين لماذا تتخذ المجتمعات قرارات سيئة: تضارب المصالح. |
Artık kötü karar vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقوم بعمل قرارات سيئة بعد الان. |
Öyleyse kötü tercihler değillermiş. | Open Subtitles | إذن لم تكن قرارات سيئة |
Bazı kötü kararlar verdiği doğru ve kendini çok borca soktu. | Open Subtitles | لقد اتخدت قرارات سيئة.. ذلك صحيح وألقت بنفسها تحت كثير من الديون |
Hepimiz bazen kötü kararlar alırız. | Open Subtitles | نقوم جميعا بأتخاذ قرارات سيئة من حين لاخر |
- İyi insanlar da kötü kararlar veriyor. | Open Subtitles | الناس الطيبون . يتخذون قرارات سيئة كل يوم |
Aslında bu kadınlar için sürtük gibi giyinmenin zil zurna sarhoş olup kötü kararlar vermenin bir mazeretidir. | Open Subtitles | في الحقيقة انه عذر للنساء الراشدات ليرتدين كالساقطات ويشربن بكثرة ويتخذن قرارات سيئة |
Artık soygunculuk ve kötü kararlar vermek yok. | Open Subtitles | لا مزيد من التحطيم والكسر ولا قرارات سيئة |
Onlar, garajımda uyuyup birkaç kötü kararlar alan kişiler sadece, haksız mıyım? | Open Subtitles | إنهما على مسافة بضعة قرارات سيئة من النوم تحت النفق هل أنا محق؟ |
Görünen o ki ikimiz de söz konusu emir subayımızı seçmek olunca oldukça kötü seçimler yapmışız ne dersin? | Open Subtitles | يبدو أن كلاينا أتخذوا قرارات سيئة حينما يتعلق الأمر بنوابنا .. أليس كذلك ؟ |
Ben yetişkinim, bu bana kötü seçimler yapma hakkını verir. | Open Subtitles | انا بالغة , مما يعطيني الحق لاتخاذ قرارات سيئة |
Bu, isyankar, düşüncesiz, gerçekten kötü seçimler yapan iki gençle ilgili . | Open Subtitles | إنها عن مراهقين متمردين ومتسرعين قاما باتخاذ قرارات سيئة للغاية |
Her seferinde yanlış karar verdiğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظنينني أتخذ قرارات سيئة طوال الوقت. |
Aldığın her yanlış karardan sonra tekrar yanlış karar alıyorsun. | Open Subtitles | انك تستمر بإتخاذ قرارات سيئة تلو الأخرى |
İnsanlar korkunca, yanlış kararlar veriyor. | Open Subtitles | الناس يشعرون بالخوف، ويتخذون قرارات سيئة |
Öyle işte. Hırsızlar, üniformalı birini görünce panikleyip yanlış kararlar verirler. | Open Subtitles | لأنّ رؤية الشرطة في وسط سرقة شيءٍ يجعلك تذعر وتتخذ قرارات سيئة. |
Devamlı kötü karar üstüne kötü karar veriyorsun. | Open Subtitles | انك تستمر بإتخاذ قرارات سيئة تلو الأخرى |
Öyleyse kötü tercihler değillermiş. | Open Subtitles | إذن لم تكن قرارات سيئة |