"قرارًا" - Traduction Arabe en Turc

    • karardı
        
    • bir karar
        
    • seçimler
        
    • seçim
        
    • kararı
        
    • karar vermek
        
    Herşeyi ardında bırakıp gitmek çok ciddi bir karardı ve kimse bu kararı kolay almıyor. TED لقد كان قرارًا يائسًا أن تذهب وتترك كل شيء وراءك، ولا يستطيع أحد اتخاذ هذا القرار بسهولة.
    Rakosi pek tabii hasta olduğunu zannetmiyordu, fakat o günlerde hastalık politik bir karardı. Open Subtitles بالطبع لم يصدق راكوشي أنه مريض لكن في تلك الأيام بالطبع كان المرض قرارًا سياسيًا
    3.14159265358979 -- Reggie Watts: Eğer bir şeyler yapacaksak, sadece bir karar vermemiz lazım. TED 3.14159265358979 ريجي واتس: إذا كان علينا أن نفعل شيئا، علينا فقط أن نتخذ قرارًا.
    Fakat Lauran'la bunun çok düşündüğüm bir karar olduğunu ve bunu kolay yapmadığımı paylaştım. TED لكنني اتفقت مع لورين أنه كان قرارًا صعبًا حقًا، وليس قرارًا اتّخذته بسهولة.
    Roy kötü seçimler yapıyordu, aynı John'un kötü seçimler yaptığı gibi. Open Subtitles (روي) اتّخذ قرارًا سيئًا مثلما يتخذ (جون) قرارًا سيئًا الآن.
    Nasıl bir insan olmak istediğin konusunda bir seçim yapmalısın. Open Subtitles يجب أن تتخذ قرارًا بشأن.. أي شخص ترغب أن تكونه..
    Kendinde değildin ve ben de bir karar vermek zorundaydım. Open Subtitles كنتِ فاقدة الوعي، وكان عليّ أن أتخذ قرارًا.
    Yanlış bir karardı. Ne dememi bekliyorsun? Open Subtitles كان قرارًا خاطئًا، ماذا تريدينني أن أقول؟
    Belki kötü bir karardı. Ama bu dürüst olmamak değildi. Open Subtitles ,ربما كان قرارًا ضعيفًا .لكنه كان نزيهًا
    Bildikleri her şeyi geride bırakan bir karardı bu. TED كان قرارًا بترك كل ما عرفوه.
    Seninle arama mesafe koymak yanlış bir karardı ve... Open Subtitles إبعادك عن الأمر كان قرارًا خطأ، و...
    Bu bilgi ışığında, bir karar verdim: Artık sessiz kalmayacaktım. TED مسلحةً بهذه المعلومة، اتخذت قرارًا: لن أستمرّ في الصمت بعد الآن.
    Bir gen değişikliği yaptığınızda tüm dünya adına bir karar verirsiniz. TED إذن فأنت تتخذ قرارًا يخص العالم عندما تضع محرك جينات في الهواء.
    Ancak kanyonun çok aşağısında deneyimsiz bebek bakıcısı, pervasız bir karar almış. Open Subtitles لكن بأسفل الوادي البعيد اتّخذت جليسة الأطفال غير الخبيرة قرارًا طائشًا
    Roy kötü seçimler yapıyordu, aynı John'un kötü seçimler yaptığı gibi. Open Subtitles (روي) اتّخذ قرارًا سيئًا مثلما يتخذ (جون) قرارًا سيئًا الآن.
    Bazen zor seçimler yapman gerekir Barry. Open Subtitles أحيانًا عليك إتخاذ قرارًا صعبًا يا (باري)
    Her seferinde doğru seçim yapmamızın imkansız olduğu kararlara boğuluyoruz. TED تواجهنا كثير من القرارات التي من المستحيل أن نتخذ فيها قرارًا صائبًا في كل مرة.
    Kolay bir karar değil iki mükemmel erkeğin arasında seçim yapmak. Open Subtitles هذا ليس قرارًا سهلًا أن أختار بين شابين رائعين.
    Böyle önemli bir kararı nasıl tek başına verirsin? Open Subtitles اتَّخذتَ قرارًا مصيريًا دون استشارة أحد؟
    Böyle önemli bir kararı nasıl tek başına verirsin? Open Subtitles اتَّخذتَ قرارًا مصيريًا دون استشارة أحد؟
    Bebeğin babasına söylemek ve karar vermek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تخبري والد هذا الطفل وتتخذي قرارًا.
    İmkânsız bir karar vermek zorunda kaldığını biliyorum ama haklıydın. Open Subtitles أعلم أنّه كان قرارًا عصيًّا، لكنّك كنت محقًّا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus