| Bence ekrana çok yakınız. Neredeyse kıçımıza girecek. | Open Subtitles | أعتقد أنّنا قريبان من الشاشة والأرض لزجة هنا |
| Pıhtı olmalı. Onu bulmam gerekiyor. Merkeze çok yaklaştık biraz daha temizle. | Open Subtitles | جلّ ما علي فعله هو إيجادها نحن قريبان جداً، إمتصاص أكثر |
| Bir ara mutfakta bayağı birbirimize yakındık beni öpmeye çalıştı... | Open Subtitles | و في مرحلة ما كنا قريبان للغاية في المطبخ ...حاولت تقبيلي |
| Onu yerine koy. Birbirlerine çok yakınlar. Düzgün bir atış yapamazsın. | Open Subtitles | أبعده، إنها قريبان من بعضهما جداً لا يمكنك التصويب بدقة |
| Yani siz ikiniz oldukça yakınsınız veya herhangi birinin adama Yakın olabileceği kadar Yakın. | Open Subtitles | أنتما قريبان للغاية من بعضكما أو أقرب مما يمكن لأحد التقرّب إليه |
| Dr. Collier ile çok yakındınız. Ona aşıktın. | Open Subtitles | الآن، أنت والدّكتور كولير كنتما قريبان جدا. |
| Ben sadece, sadece.. Ben sadece çok Yakın olduğumuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا شىء ،إننى أشعر أننا قريبان من بعضنا و حسب |
| Aslında akrabalıkları yoktu. | Open Subtitles | لم يكونان قريبان |
| Bence hala çok yakınız. O zaman peteğe otur. | Open Subtitles | ــ ما زلت أعتقد أنّنا قريبان جداً ــ اجلس في حوض الغسيل |
| Beni seviyor o. Beni sevdiği için yakınız. | Open Subtitles | هو يحبني، يحبني وحسب ولذلك نحن قريبان من بعضنا |
| Downtown bu şebekede yani eğer yanlış hatırlamıyorsam biz biz yakınız. | Open Subtitles | وسط البلد هي شبكة , لذا إن كنتُ .. أتذكر بشكل صحيح , نحن فقط نحن قريبان |
| Çok yaklaştık ama en kötü halimiz bu değil. | Open Subtitles | نحن ُ قريبان ولكن علاقتنا لم تصل للأسوأ |
| Çok yaklaştık. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | نحن قريبان للغاية يمكنني الشعور بهذا |
| Birlikte çalışırdık. Çok yakındık. | Open Subtitles | لقد كنا نعمل سوية , لقد كنا قريبان جداً |
| Biz çok yakındık ve O geçen sene Vermont'a taşınmıştı, ve şimdi geri döndü. | Open Subtitles | نحن قريبان جداً و انتقلت إلى (فيرمونت) العام الماضي و الآن عادت |
| - Durumları iyi ve birbirlerine yakınlar. | Open Subtitles | إنهما بخير و قريبان |
| Geyikle çok yakınlar. | Open Subtitles | هي والموظ قريبان جدا |
| - Hayır, hayır Bo... Dyson'ı bekle. yakınsınız zaten, değil mi? | Open Subtitles | إنتظري دايسون أنتما قريبان من بعضكما ، أليس كذلك ؟ |
| Biliyorum benim işim değil ama siz ikiniz çok yakındınız. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا ليس من شأني لكن أنتما الإثنان قريبان جدا |
| Onlar kuzen. Hayır, abi - kız kardeş. | Open Subtitles | ـ إنهما قريبان ـ كلا، إنهما شقيقان |
| Tabii ki tanıyorum. Akraba oluruz. Neden sordun? | Open Subtitles | أعرفه, نحن قريبان |
| Anladığım kadarıyla ikiniz bayağı yakınlaştınız, değil mi? | Open Subtitles | أتفهم بأنكما الإثنين أصبحتما قريبان للغاية، أليس كذلك؟ |
| Hayallerimize ulaşmaya yaklaştığımıza göre onları korumayı düşünmeliyiz şimdi de. | Open Subtitles | نحن الآن قريبان من تحقيق أحلامنا يجب أن نفكر بشأن حمايتهم |
| Onlar öldükten sonra, bu sayede bize yakınlıklarını hissederiz dedik. | Open Subtitles | نشعر أن هذا يبقيهما قريبان منا. |