Amaçlarımız için herkesin uzay limanının üslerine olabildiğince yakın olmasını tercih ettiğini ve buna göre oy vereceğini varsayalım. | TED | من أجل أهدافنا، لنفترض أن الجميع يفضل أن تكون محطة الفضاء قريبةً من قواعدهم قدر الإمكان، وسيتم التصويت بناء على ذلك. |
Ağır buharlar yere yakın durur. | Open Subtitles | قد يكون هناك أبخرة أثقل لمحفز إشتعال تقع قريبةً من الأرض |
yakın birinin senden kayıp gitmesini düşünmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب التفكير أن شخصاً كنتِ قريبةً منهُ |
Gördüğüm kadarıyla, ya onun polise gidebilme riskini göze alacağız ya da onu kendimize yakın tutacağız. | Open Subtitles | بالشكل الذي أراه , نخاطر بذهابها إلى الشرطة أو نبقيها قريبةً منا |
Ve onun oğluna kendini yakın olduğunu hissettirme. Açıkçası öylesin. | Open Subtitles | ولا تلمحي لكونك قريبةً من إبنها كما أنتِ عليه. |
Mikroplar yakın mesafede gezinmeyi sever hem. Bundan daha yakında da duramazdık. | Open Subtitles | الحشرات تحب البقاء بأماكن قريبة وليس قريبةً للغاية |
Olay yerine olabildiğince yakın olmaya çalışır. | Open Subtitles | سترغبُ من أن تكون قريبةً كل القرب من مسرح الجريمة |
Bahçede yatacak, bize yakın olacak. | Open Subtitles | سنقوم بدفنها بفناء المنزل لذا ستكون قريبةً منّا |
Ve yeterince yakın olursam, Projektör sistemlerine giriş yapabilirim. | Open Subtitles | وإذا كنت قريبةً بما فيه الكفاية يمكني الدخول إلى أنظمة المركبات |
Şimdi ise bunu yaratan akla bu kadar yakın olmak... | Open Subtitles | ...و الآن، كوني .قريبةً جداً من العقل الذي أنشأ الأحجيه |
O ailesinden hiç kimseye yakın değildi, | Open Subtitles | إنها ليست قريبةً لأحد من العائلة |
Oğlanlara yakın olmak iyi gelecek. | Open Subtitles | من الجيد أن أكون قريبةً من الأطفال |
Uzun bir süre. kendimi ona çok yakın hissettim. | Open Subtitles | لفترةٍ كبيرة شعُرت بها قريبةً منّي |
yakın olduğum herkes ya beni terk etti ya da incitti. | Open Subtitles | كل شخص كنت قريبةً معه قد هجرني و/أو جرحني |
Ruhiyatçılar, teknolojik yenilikçiliklere her zaman çok yakın olmuşlardır. | Open Subtitles | الروحيات كانت دومًا قريبةً" "من الطلائعية التِكنولوجية |
Ne yakın? | Open Subtitles | قريبةً من ماذا؟ |
Yeteri kadar yakın değilsin demektir. | Open Subtitles | فأنت لست قريبةً بما يكفي |
Sürekli evime gelip durman bana yakın olmak için Leonard ile aldatıcı cilveleşmelerin bana sürekli tatlım diye hitap etmen. | Open Subtitles | كتواجدكِ الدائم في شقتي (وتوددكِ المحير إلى (لينارد بغية أن تكوني قريبةً مني " وكيف أنكِ تناديني بـ " عزيزي طوال الوقت |
Sırf Ella, babasına yakın olsun diye. Ki bence yalancı namussuzun tekidir. | Open Subtitles | {\pos(190,195)}(لتكون (إيلّا) قريبةً مِن طليق (رايتشل الذي أراه كاذباً و وغداً. |
Çaça Grindle, Tanrı'ya sandığımızdan daha yakın olabilir. | Open Subtitles | (يبدو أن السيدة (غريندل قد تكون قريبةً من الله أكثر من ما ظننا |