Gezegenler arıyoruz ana yıldızına çok yakın olmayan tüm suyun kaynayıp yok olmadığı ve ana yıldızlarından çok uzak olmayan tüm suyun donarak buzun içinde hapis kalmadığı yerler. | Open Subtitles | إننا نبحث عن كواكب ليست قريبة للغاية من نجمها الأم حيث قد تغلي كافّة المياه |
Üç tanesi sıvı su için yıldıza çok yakın ve çok sıcak. | Open Subtitles | ثلاثة قريبة للغاية وحارّة على الماء السائل |
Unutma, güzelim çerçevenin kenarına çok yakın durma. | Open Subtitles | فقط تذكري يا عزيزتي.. لاتقفي قريبة للغاية من حافّة الإطار. |
Bu kadar yaklaşmayın hanımefendi! | Open Subtitles | ! أنكِ قريبة للغاية, سيدتي |
Bu kadar yaklaşmayın hanımefendi! | Open Subtitles | ! أنكِ قريبة للغاية, سيدتي |
Nelere sahip olduğuna bir bak. Onca güç. Çok yaklaştın. | Open Subtitles | انظري ما حصلتِ عليّه، المزيد من القوّة فأنتِ قريبة للغاية |
- 3. - Yeterince yakın. Gidelim. | Open Subtitles | ثلاثة - قريبة للغاية, لنذهب - |
Kalbime çok yakın olan bir ...bir iyilik gücü. | Open Subtitles | قوة من اجل الخير والتي هي.. والتى هي قريبة للغاية من قلبي. |
Şöyle söyleyeyim, Isodyne Enerji'nin sahibi Calvin Chadwick ile çok yakın bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | لنقل وحسب بأنها... كانت تحضى بعلاقة قريبة للغاية مع مالك منظمة أيسداين للطاقة... |
Kötü teknolojiler hakkında söyleyecek bir şeyim yok. Bunun bizim onurumuzu nasıl etkilediğine karşı bir sözüm yok. Sadece, belki yedinci alemdir, çünkü hayatın ne olduğuna çok yakın, belki onu geri getirebilir ve hayatı denetlememize yardım etmesini sağlayabiliriz. | TED | ليس لدي إجابة لحقيقة أن هناك -- كما يبدو تكنلوجيات سيئة. ليس لدي إجابة حول كيف يؤثر هذا على كرامتنا، عوضاً عن إقتراح أنها ربما المملكة السابعة، لأنها قريبة للغاية عن محور الحياة، ربما نستطيع جلبها لتساعدنا في مراقبة الحياة. |
Sesine bakılırsa kıyıya çok yakın. | Open Subtitles | قريبة للغاية بالصوت |
Hiçbir şey. Pervaneye çok yakın. | Open Subtitles | -لا, إنها قريبة للغاية من البراغي |
Hayır! O bölgeler Gargamel'in şatosuna çok yakın. | Open Subtitles | لا, فتلك الحقول قريبة للغاية من قصر (جارجميل) |
Binaya çok yakın. | Open Subtitles | أنها قريبة للغاية من المبنى. |
Çok yaklaştın. Kız şu an pazarın orda. | Open Subtitles | أنت قريبة للغاية انها في قرية السوق |
Çünkü biz hala buradayız. - Çok yaklaştın. | Open Subtitles | أنتِ قريبة للغاية |