"قريتنا" - Traduction Arabe en Turc

• köyümüze
• köyümüzü
• Köyümüz
• Köyümüzde
• köyümüzün
• köyümüzden
• köyün
• köyümüzdeki
• köy
• köye
• köyden
• Kasabamızdan
• köyde
• kasabamız
• kasabamıza

Hadi köyümüze dönelim. Her şey yoluna girecek.
هيا نعود إلي قريتنا كل شيء سيكون علي مايرام.

O'nun ihtiyacımız olduğunda köyümüzü esirgeyen nehir ruhu olduğu söylenir.
يقولون أنها روح النهر التى ترعى قريتنا عند وقت الحاجه

Köyümüz baraj suyu altında kaldı. Herkes bir yana dağıldı. Kim nerede belli değil artık.
قريتنا أغرقتها مياه السد كل الناس فيها تشتتوا في كل مكان

Bundan dolayı kardeşim onların adamlarını Köyümüzde görüdüğünğ Minty söyledi.
لذا أخي قال لمينتي يجب الا يري رجاله فى قريتنا.

Evini köyümüzün dışına taşıdığında kimsenin seni durdurmaya çalışmadığını fark ettin mi?
عندما نقلت منزلك خارج قريتنا هل لاحظت أنه لم يحاول أحد إيقافك

O gece köyümüzden genç bir kadının cesedini çaldım abimin yanına gömdüm.
في تلك الليلة سرقت جثة إمرأة يافعة من قريتنا دفنتها بجانب أخي

köyümüze çok zarar verecek, Eğer serbest dolaşmasına izin verirsek.
و سيوقع الخراب في قريتنا إذا ما تركناه حرا

Biz onların ormanlıklarına girmiyoruz onlar da bizim köyümüze girmiyorlar.
نحن لا ندخل غابتهم هم لا يجيئون إلى قريتنا.

Mafyanın yönettiği mütevazı köyümüze utanç getirdin.
لقد جلبت العار على قريتنا المتواضعة الخاضعة للمافيا

Neredeyse kızını sevdiği kadar bizim köyümüzü sever. Bunun da farkındayım.
هو يحبُّ قريتنا تقريباً كما يحبّ إبنته أنا مدركٌ لذلك أيضاً

köyümüzü yakıp yıktılar.
دمروا قريتنا وفي العام التالي ، اصبحنا جائعون

Köyümüz robot haydutlar tarafından yok edildi.
هوجمت قريتنا و دمرت من قبل عصابة الروبوتات

Bu sınırların ötesindeki yaratıklar ve Köyümüz arasında mutedil bir ateşkes var.
توجد هدنه محترمه بين قريتنا وبين المخلوقات وراء حدودهم

Pardon efendim. Köyümüzde sizin ırkınızdan bir bebek bulduk
عذراً, يا سيدى, لقد وجدنا إحدى طفلاتكم فى قريتنا.

- Sana gelince oğlum, ailemizde hatta Köyümüzde okuyan tek kişi sensin.
أنت الشخص الوحيد في قريتنا الذي ذهب إلى الجامعة

Ama yararı yok. köyümüzün kaç adam gönderdiğini düşün. Daha önce hiç başaran olmadı.
لا فائدة فكر كم عدد رجال قريتنا الذين أرسلناهم لا أحد منهم نجا

Çocuklarımızın, hatta bütün köyümüzün refahı buna bağlı.
رفاهيه قريتنا و اطفالنا تكمن في هذه اللعبه

Oregon Üniversitesi'ne gitmiş, köyümüzden genç bir adamla tanıştım.
التقيت برجل شاب من قريتنا الذين كان لجامعة ولاية أوريغون.

Birlikte büyüdük. Bizim köyün papazının oğludur.
لقد ترعرعنا منذ الصغر معا، إنه ابن القس في قريتنا.

Babam Ukrayna'daki küçük köyümüzdeki en güzel ek binayı henüz inşa etmişti.
أتم أبي بناء أفضل منزل ريفي في قريتنا الصغيرة في أوكرانيا.

Büyükannemin yanına gidiyorum. Bütün köy yıkıldı ve annemi hiçbir yerde bulamıyorum.
سأنتقل للعيش مع جدتي، قريتنا انهارت بالكامل ولم أقدر على ايجاد أمي

Ya, demek biri ölmeden bizim köye geleceğiniz yoktu, ha Savcı Bey?
إذاً يتطلب الأمر جريمة حتى تأتي إلى قريتنا يا سيادة النائب العام.

Hitler'le demokrasi için savaştık. Bu köyden de birkaç kaybımız oldu.
قاتلنا هتلر لأجل الديمقراطيه و مات الكثير من قريتنا

Bu haydutları Kasabamızdan atabilirsek, burada hayat çok rahat olabilir.
إذا أستطعنا أن نطرد اللصوص بعيدا الحياة ستكون جميلة فى قريتنا

Bizim köyde, birinden nefret ediyorsan.. ...onu ava davet edersin, sonra da... BAM!
في قريتنا عندما تكره أحداً إدعه للصيد ثم أطلق عليه

Ama kasabamız hem mucizelere hem de birbirlerine inanmaktan ümidi kesmişti.
ولكن قريتنا كانت قد تخلت عن فكرة المعجزات وعن كل شيء آخر

Bir gece, küçük kasabamıza, büyük bir uzay gemisi indi.
ذات ليلة ، في قريتنا الصغيرة حطت سفينة فضاء ضخمة