Bölgemi fena halde böldüler, uyuşturucu satmayı bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد قسموا منطقتي بشكل سيء وأضطررتُ للتوقف عن بيع المخدرات |
Bütün bu güzel ülkeyi parçalara böldüler. Formsuz hiçbir yere gidemezsin. | Open Subtitles | لقد قسموا البلاد باكملها إلى قطاعات لا يمكنك الحركة دون أن تملأ استمارة |
Telefon şirketinin numaraları tükendi bu yüzden şehri iki alan koduna böldüler. | Open Subtitles | نفدت الأرقام لدى شركة الهاتف لذا قسموا المدينة إلى رمزي منطقة |
Ama ihtiyarlar onun gücünden korktular ve o tek kristali 6 parçaya böldüler. | Open Subtitles | لكن الكبار قد خشيوا قوتها لذا قسموا البلورة إلى ست بلورات |
Almanya'yı ikiye böldüler. | Open Subtitles | قسموا ألمانيا الى قسمين |
Evreni 3600 sektöre böldüler. | Open Subtitles | قسموا الكون إلى 3600 قطاع |