Tahmin edin ne oldu: beyaz ve yumurta kabuğu beyazı tamamen aynı renklermiş. | Open Subtitles | احرزوا ماذا , أبيض و أبيض قشور البيض هم في الحقيقة لون واحد |
Biri şu beyaz kıza yardım etsin. Patates salatasına yumurta kabuğu kaçırıyor. | Open Subtitles | ليساعد أحدكم تلك الفتاة البيضاء إنها تسقط قشور البيض في سلطة البطاطا |
Korkunç bir çile çektiğini biliyorum, ama ben yumurta kabukları üzerinde yürümekten bıktım. | Open Subtitles | أعلم بأنك كنت تمر بمحنة عصيبة لكنّي تعبت من السير على قشور البيض |
Yırtıcıların, yavruların kokusunu almasını engellemek için, yumurta kabuklarını uzaklaştırıp, çatlamayan yumurtaları da yiyor. | Open Subtitles | ولمنع الضواري من شم صغارها تزيل قشور البيض القديم وتأكل البيض الذي لم يفقس |
Mısır koçanları rugan deri gibi çatırdıyacak. | Open Subtitles | قشور الذرة ستفرقع مثل حذاء الجلد الياباني |
Sürüngen derisi ve memeli saçı, bilinen hiçbir hayvanda birlikte bulunmuyor. | Open Subtitles | إن قشور الزواحف و شعر الثدييات لا يتواجدان بأي حيوان معروف |
Yaptıkları şey ise kelebeğin dış tarafında, pulları arasında benek olarak görünen sporlar üretmek. | TED | ما تفعله هو أنها تقوم بإنتاج الأبواغ الملايين من الأبواغ على سطح الفراشة التي تظهر على شكل بقع بين قشور الفراشة |
Batı hint adalarının yakınındaki harika... bir deniz yaratığının kabuğundan yapıldı. | Open Subtitles | لقد صنع من قشور كائن بحرى فى جزيرة بعيده فى الهند |
Eğer Çin de iseniz, pirinç kabuğu kullanabilirsiniz yada pamuk çekirdeği gövdesi. | TED | إذا كنت في الصين ، قد ترغب في استخدام قشر الأرز أو قشور القطن. |
Eğer Kuzey Avrupa veya Kuzey Amerikada iseniz, karabuğday kabuğu veya yulaf gövdesi kullanabilirsiniz. | TED | إذا كنت في شمال أوروبا أو أميركا الشمالية ، يمكنك استخدام أشياء مثل قشور الحنطة السوداء أو قشر الشوفان. |
Ve özümlemediğimiz bu çekirdek kabuğu parçaları, aslında final bölümünün, fiziksel bileşimin bir parçası oluyor. | TED | أجزاء قشور البذور التي لا نهضمها ، تصبح في الواقع جزءا من مركب النهائي. |
Tuvalet kağıdı rulolarından, kürdanlardan ve plastik kaşıklardan yelkeni de yara kabuğu ve dinamitten yapılma. | Open Subtitles | إنه مصنوع من لفائف مناديل المرحاض وعيدان الأسنان والأشواك البلاستيكية والشراع مصنوع من قشور الجروح والديناميت |
Gözleme için portakal kabukları mı kullandın? | Open Subtitles | هل استخدمت قشور البرتقال في بسكويت الوفل؟ |
Eskiden burada olduğunu gösteren tek kanıtlar bu yumurta kabukları ve kemik parçaları. | Open Subtitles | كِسرات قشور البيض هذه وأجزاء العظام هو كل ما تبقى ليدلّ على وجوده السابق هنا |
Manson ailesi olay yerine karpuz kabukları bırakıp duvarlara kanla panter pençesi çizdi, böylece otoritelere sorumlunun Kara Panter Partisi olduğunu düşündürmeyi umdu. | Open Subtitles | أعضاء من عائلة مانسون تركوا قشور بطيخ في مسرح الجريمة و ايضا مخالب فهد على الحائط مرسومة بالدم |
Ya da ısıtıcısını tamir etmeme, ya da onunla şeye gitmeme... çamaşırhaneye gitmeme, ya da gidip muz kabuklarını ayıklamama... | Open Subtitles | أو لأساعدها في تثبيّت مدفأتها أو لاصطحابهاإلى المصبغة أولمساعدتها في تنظيّف قشور موزها |
Ben yüzmem, o yüzden karides kabuklarını atmak için kullanıyorum. | Open Subtitles | انا لا أجيد السباحة في الحقيقة ، لذلك ارمي قشور الروبيان هناك |
Sebze ve meyve lifleri ve deri parçaları birleşip top şekline dönüşmüş yapışkanlaşıp ve büyümüş. | Open Subtitles | قشور وألياف الخضار والفواكه تجتمع معاً فيما يشبه الكرة تلتصق وتتخمّر وتكبر |
derisi kaplanıyordu, pullanmıştı. | Open Subtitles | لقد اصبحت بشرته تتكون من طبقات تحولت إلي قشور |
Karbondioksit, bikarbonat, balık pulları ve pas da varmış. | Open Subtitles | بالإضافة الى ثاني أكسيد الكربون كأنيون البيكربونات قشور السمك و الصدأ |
Jojoba yağı kullanıyorum, jojoba kabuğundan yaptığım saksımın içindeki organik jojoba tohumlarıyla yaptığım jojoba'ları sıkarak. | Open Subtitles | أستعمل زيت الجوجوبا ذلك أعصُره بيدي من بذور الجوجوبا العضوية ذلك أزرعهُ في حوض شجرة بنيتها من قشور الجوجوبا |
Pembe bokun içinde balık pulu atıyorlar. | Open Subtitles | النوع الوردي اللعين غريب. هناك قشور سمك في تلك القذارة. |
Cildinin altında pullar var. Ve bebeği kontrol etmek için beni kullanıyor. | Open Subtitles | لديه قشور تحت جلده وأنه يستخدمني ليتحكم في الطفله |
pul pul mu? | Open Subtitles | قشور ؟ مثل سمكة ؟ |
Süt kutularına, muz kabuklarına arkadaşımın panosuna yazardım. | Open Subtitles | لقد وضعته على علب الحليب و كذلك قشور الموز ولوحة عداد السيارة لرفيقي |