Ve o sevginin yerini doldurmak için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | وسوف ابذل قصارى جهدي من أجل تعويضه عن ذلك الحب. |
Bu yüzden kafanızı karıştırmadan izah etmek için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذا سوف أبذل قصارى جهدي للتوضيح بدون أن أجلب لكم الملل |
Bak, çok şey istediğimi biliyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظر، أعرف أن هذا كثير ولكن أنا أبذل قصارى جهدي |
Ben, dengeli hayat için elimden gelenin en iyisini yaptım. | TED | لقد بذلت قصارى جهدي أن أحافظ على التوازن في الحياة. |
Doc, annem hep en iyi yapmak için olduğun yer en iyisidir derdi. | Open Subtitles | اعتادت والدتي أن تقول لي أن أبذل قصارى جهدي بما لديّ وأينما كنت. |
Ben de kadınların yüzleştikleri gerçek zorluklara dikkat çekmek için Elimden geleni yapıyordum. | TED | لذا بذلت قصارى جهدي لإعطاء الأولوية للتحديات الحقيقية التي تواجه هؤلاء النسوة. |
Iste bana inanan bir yasli hanim, onun icin Elimden geleni yapmaliyim | TED | هنا سيدة عجوز تضع كلّ الإيمان في شخصي، يجب أن أبذل قصارى جهدي من اجلها. |
Ama politik nedenlerse, sadece barodan atılman için uğraşmayacağım görevi kötüye kullanma suçundan kovuşturulman için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لكن لو أنها سياسية، فأنا لن اقوم فقط باتخاذ خطوات لإقصائك بل ايضا سأبذل قصارى جهدي لمحاكمتك على القيام بعمل محظور مهنيا |
- Onunla tanışmayı çok isterim. - Elimden geleni yapacağım, madam. | Open Subtitles | حسنا, اود ملاقاتها سأبذل قصارى جهدي ، سيدتي |
Elimden geleni yapıp, şefkatinize layık olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأبذل قصارى جهدي لأستحق كرمهم البالغ هذا |
Gazetecileri bu olaydan mümkün olduğu kadar uzak tutmak için Elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد بذلت قصارى جهدي لأحرص على إبعاد الصحافة قدر الإمكان |
İyisi, dışarı çıkın. Ben Elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحرجوا من هنا سأبذل قصارى جهدي |
Bombaları doğru yere atmak ve sağ salim dönmek için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل قصارى جهدي لأسقط القنابل فوق الهدف و نخرج سالمين |
Ve elimden gelenin en iyisini yaptım. Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum. | TED | لذلك بذلت قصارى جهدي. لم أكن أعرف أين يجب أن أضع يدي. |
Lordum, anlamanız için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. | Open Subtitles | يا مولاي، لقد بذلت قصارى جهدي لجعلك تفهم |
Evet, ve eğer bir hasar olursa, onu kontrol etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | نعم ، وإذا كان هناك ضرر حقيقي سأبذل قصارى جهدي للسيطرة عليه |
Hatunun yanına gideyim, ve en iyi hamlemi yapayım. | Open Subtitles | سأخرج و سأحاول قصارى جهدي إذا لم يتم الأمر فليكن في وقت آخر. |
Ellerimin ve dizlerimin üstünde emeklemem ve köpek gibi havlamam yeterince büyük bir çaba değil mi? | Open Subtitles | .. أزحف هنا وهناك على ركبيتي ويدي .. وأنبـج مثل الكلب ألا تعتقدين أنني أبذل قصارى جهدي ؟ |
Bir parça normal hissedebilmek için Elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أبذل قصارى جهدي لكي بيدو هذا بسيطاً وطبيعياً بالنسبة ليّ. |
Neyse, biraz zaman alacaktır ama bunu düzeltmek için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | على كل حال ، سيستلزم هذا بعض الوقت ، ولكني سأبذل قصارى جهدي لأنجحَ هذا العمل |
Yapabileceğim her şeyi yaptım! | Open Subtitles | لقد بذلت قصارى جهدي! الكثير جداً. |