Eğer batsaydı, petrol sızıntısı kadar farklı bir hikaye olurdu. | TED | لو كان الزيت يغرق, لكان تسرب الزيت قصة مختلفة تماماً |
Fakat bu tamamen farklı bir hikaye, şu an bu konuya girmeyeceğim. | TED | و لكن هذه قصة مختلفة قليلا، و لن أخوض فيها الآن. |
Et ise farklı bir hikâye, çünkü, hayvanlar hâliyle şehirlerin içine kadar yürüyebiliyorlardı. | TED | اللحم قصة مختلفة تماماً لأن الحيوانات تستطيع السير إلى المدينة. |
Neyse orası başka hikâye. Gidip dedektiflik yapıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | .ولكن هذه قصة مختلفة تمامًا لذا أذهب وأقوم بعملي المخابراتي، صحيح؟ |
Yalnız şöyle bir sorun var; bu geçen sefer anlattığın hikâyeden farklı. | Open Subtitles | مشكلتي الوحيدة هي أن هذه قصة مختلفة عن ما قلته أخر مرة |
Ama burada ki kızarmış biftek parçası başka bir hikaye anlattı. | Open Subtitles | لقد سمعنا قصة مختلفة من لحمِ البقر الهشِّ هنا. |
Ama ültraviyole ışıkla bakınca farklı bir durum ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | رغم ذلك تحت جهاز الفوق بنفسجي نحصل على قصة مختلفة |
Bilmiyorum, gerçekten odada olsaydım bambaşka bir hikaye olurdu. | Open Subtitles | لا اعلم، اذا كنت فعلا في الغرفة ستكون قصة مختلفة |
Ancak, bunları geri almanın ne kadar sürdüğü tamamen farklı bir hikaye, ve açıkça ne kadar hasarlı olduğuna göre değişiyordu. | TED | الوقت الذي استغرقته، على كل حال، لاستردادها هو قصة مختلفة تماما، ويعتمد بوضوح على الأضرار التي شملتها. |
Şimdi, kimyasal kancalar hikayesine inanıyorsanız, bu kesinlikle mantıklı değil ama Prof. Alexander, bağımlılıkla ilgili farklı bir hikaye olabileceğini düşünmeye başladı. | TED | الآن إن كنتم تؤمنون بقصة العناصرالكيميائية، هذا لا معنى له مطلقًا، لكن الأستاذ ألكسندر بدأ يعتقد أن هناك قصة مختلفة حول الإدمان. |
Fakat, anketler farklı bir hikaye anlatıyordu. | TED | ومع ذلك، فإن صناديق الاقتراع روت قصة مختلفة تماما. |
Fakat ben size bugün farklı bir hikaye anlatmak istiyorum. | TED | و لكنّي أريد أن اخبركم قصة مختلفة اليوم |
İnsanları öldürmek için teknoloji sınır tanımıyor ama iş insanları tedaviye gelince farklı bir hikâye. | Open Subtitles | تطور التكنولوجيا لقتل الناس لا يتوقف و لكن تطور التكنولوجيا لعلاج الناس هي قصة مختلفة |
Onu güzelce kullanmış olsaydın... şimdi ne farklı bir hikâye anlatıyor olurduk. | Open Subtitles | ولو كُنت استخدمتها بشكلِ جيد، لكان لدينا قصة مختلفة نحكيها |
Hayatım için farklı bir hikâye seçtim. | TED | ولكنني أختار قصة مختلفة لحياتي. |
Neyse orası başka hikâye. | Open Subtitles | لكن هذه قصة مختلفة. |
Neyse orası başka hikâye. | Open Subtitles | ولكن هذه قصة مختلفة تمامًا. |
Yalnız şöyle bir sorun var; bu geçen sefer anlattığın hikâyeden farklı. | Open Subtitles | مشكلتي الوحيدة أن تلك قصة مختلفة عن التي قلتها أخر مرة |
Fakat bu başka bir hikaye. | Open Subtitles | نذكر تقريباً أصحاب الضربات القوية إنما هذا فهو قصة مختلفة |
Hiçbir biyolojik bulaşma sıfır altı süspansiyon olmadan 200 seneden fazla yaşayamaz ama şimdi, mağaranın kendisi, tamamen farklı bir durum. | Open Subtitles | لا يمكن لأي عدوى بيولوجية أن تكون على قيدة الحياة لمدة 200 سنة دون التعلّق تحت الصفر لكن الكهف نفسه، فهذه قصة مختلفة |
Peki,instagram hesabın bambaşka bir hikaye anlatıyor Cleo. | Open Subtitles | الانستغرام خاصتك قال قصة مختلفة كليو ، اعرف |
Ancak ses sınırı, ışık bariyeri bu çok daha farklı bir hikayedir. | Open Subtitles | ،لكن سرعة الضوء حاجز الضوء فإنها قصة مختلفة |