Her şeyi, ne isterseniz. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | فى الواقع، أي شيء على الأطلاق إذا فهمت قصدي |
Böylece ne istersen onu alabilirsin. Ne demek istediğimi anlıyor musun Donna? | Open Subtitles | بهذه الطريقه تستطيع ان تشتري ماتريد افهمتي قصدي يادونا؟ |
- Ve tam olarak bilmiyorum efendim. - Tam olarak Demek istediğim. | Open Subtitles | وأنا لا أَعْرفُ ما حصل فعلاً سيدي ذلك هو قصدي بالضبط |
Demek istediğim kafanız yerindeyken meseleyi daha sonra iyice düşünürsünüz. | Open Subtitles | قصدي عندما تكون أقل قلقاً ربما تفكر في الموضوع |
Şeylerinin uzunluğunun göstergesi olarak, anlarsın işte. | Open Subtitles | يكون هناك نوعاً من الإسقاط لو كنتِ تفهمين قصدي |
Neden gidip başka elemanları rahatsız etmiyorsun, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | لماذا لا تذهب وتزعج أصدقاء آخرين، أنت تفهم قصدي ؟ |
yani, insan ve hayvan fizyolojileri aynı değildir, farklı reaksiyon verir. | Open Subtitles | قصدي هو أنّ الإنسان والحيوانات لهم فيزيولويجا مختلفة، وردود فعلٍ مختلفة |
Çünkü senin gibi kendini beğenmiş çocuklar yüzünden insanlar öldürülüyor. Ne dediğimi anlıyor musun? Evet, benim Ne dediğimi anlıyor. | Open Subtitles | ولانك يا فتى المجد تسببت فقط بمقتل الرجال , فهمت قصدي ؟ |
Bir kızın benliğini kazandığı zamanlar Ne demek istediğimi anlıyor musun? -Biraz daha mı konuşacağız? | Open Subtitles | إنها المرحلة التي تكوّن فيها الفتاة شخصيتها أتفهم قصدي ؟ |
Eğer yüz ifadenizi doğru anlıyorsam Ne demek istediğimi anladınız. | Open Subtitles | إن كنت قد فهمتك بشكل صحيح فإنك تفهم قصدي |
Birkaç anımızı yakala, Ne demek istediğimi anlıyorsun ya. | Open Subtitles | وان تلتقط لنا بعض الصور , اذا كنت تفهم قصدي |
Demek istediğim, ona sayg göstermelisin çünkü birincisi ...seni seviyor: ikincisi onu bir keresinde altını süpürmek için koca fırını kaldırırken görmüştüm. | Open Subtitles | قصدي أنه يجب ان تحترميها لأنها تحبكِ و.. لقد رأيتها تبعد الفرن لتنظف أسفله |
Demek istediğim, buradayım çünkü kendimi yeniden bulmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن قصدي هو أنني هنا لأنني . أريد أن أجد نفسي مجدداً |
yani, Demek istediğim, açıkça insanlar sonunda onun ebeveynlerinin gay olduğunu öğrenecek bu yüzden, bilirsiniz, okulda taciz edilecek ve alay edilecek. | Open Subtitles | حسناً, قصدي أنه من الواضح أن الناس سيعرفون أن الوالدين شاذين. و سيرهقه و يضايقه رفاقه في المدرسة. |
Ne olduğunu bilmiyorum, hatta prosedürü bile hatırlamıyorum ama işte burada çok güzel bir şey var. | Open Subtitles | لاأعلمما حدث, لا يمكنني حتى تذكر الإجراء لكن هنا هذا الشيء الجميل , أتعلمين قصدي ؟ |
Siz neden okula gitmiyorsunuz, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | لماذا لاتذهبون إلى المدرسة أنتم تفهمون قصدي ؟ |
yani, başkalarının inanacağını zannetmiyorum. | Open Subtitles | قصدي أنا أصدق، لكن لا أعتقد أن الجميع سيصدقون |
Her yere burnunu sokmasına izin veremeyiz, Ne dediğimi anlıyorsun sanırım. | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لها بالتجول في المكان إذا كنت تفهم قصدي... |
Seni getirdim. Gerçek bir kızı diyorum. Arkadaş değil. | Open Subtitles | لفد أحضرتك أنت إلى هنا قصدي فتاة حقيقية, ليس صديقة |
Sohbeti o yöne çekmeye Niyetim yoktu ama bir bakalım. | Open Subtitles | حسناً، هذا لم يكن قصدي لكن دعنا نرجّع: |
Benim tek söylediğim, oyunculuk işine bir süre şans tanırsın, baktın ki başarısız olmaya devam ediyorsun, artık kendine şu soruyu sormanın vakti gelmiş demektir: | Open Subtitles | كل قصدي هو أن تجربي التمثيل مرة أو اثنين و إن ظللتي بهذا الإحباط يجب أن تسألي نفسك هذا السؤال |
Bu tarz ilaçları daha kolay nerede bulabiliriz. Neden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | في العياده البيطريه لديهم الادويه, تعرفين قصدي |
Demek istediğim bu değildi. Öyle demek istemedim. Brick, hadi ama. | Open Subtitles | ذلك لم يكن قصدي , لم اعني ذلك بريك اعتقد بانه قد اخذها بطريقة خاطئه |