Yüce Catherine, St. Petersburg'daki sarayında kehribardan bir oda yaptırır. | Open Subtitles | كاترين العظمى كانت لها غرفة في قصرها في سانت بطرسبرغ مبنية تماما من العنبر |
Threnegar'ın İmparatoriçesi için çalışırken, sarayında ona karşı planlar yapan kimse olup olmadığını öğrenmek istedi. | Open Subtitles | عندما كنت أعمل لدى امبراطورة "ثرينيجار" أرادت بأن تعلم إن كان هنالك أي شخصٍ في قصرها يخطط ضدها |
"Onun camdan sarayında" | Open Subtitles | في قصرها الزجاجي المتألق |
Winnipeg Düşesi'nin Baudelaireların şerefine şatosunda bir parti vermeye gelmiş olduğunu farz edin. | Open Subtitles | يمكنك أن تظاهر بأن دوقة "وينيبيغ" أتت لتقيم حفلاً لأطفال عائلة "بودلير" في قصرها. |
Sevgili Marie sizin şatosunda her zaman hoş karşılanacağınızı bilmenizi özellikle istedi. | Open Subtitles | العزيزة (ماري) أرادتك خصيصاً بأن تعرفي بأنك دائماً مرحبة في قصرها. |
Avusturyalı Anna onu bu yüzden sarayından kovdu. | Open Subtitles | وآنـــا قد طردتة من قصرها لأجل ذلك السبب. |
Şirin, sarayında sütten mahrum kaldı. | Open Subtitles | (شيرين) كانت محرومة من الحليب في قصرها. |
O günden beri de Prenses Valerie sarayından hiç ayrılmamış. | Open Subtitles | ومنذذلكاليوم.. لم تغادر الأميرة (فاليري) قصرها أبداً |