Kendi sarayımda boynuzlanıp, İngiliz öğretmenden emirler mi alacağım? - Hayır, hayır. | Open Subtitles | ، هل أنا أضحوكة في قصري لكي أستلم الأوامر من المُعلّمة الإنجليزية؟ |
Cinayet sarayımda uzun zamandır ihmâl edilmiş birçok yer var. | Open Subtitles | هُناك أماكن في قصري للقتل ظلت مُهملة لفترة طويلة للغاية |
Benim sarayım, çocukken babamla gittiğim Midwest Karnavalı. | Open Subtitles | إنّ قصري عبارة عن مهرجان سيرك الغرب الأوسط |
sarayım böyle bir küstahsızlık karşısında bereket çökmeyecek. | Open Subtitles | أدعو الله أن قصري لن ينهار .من هكذا جراءة |
Bu işe yaramazsa sarayıma akın eder ve ailemi katlederler! | Open Subtitles | إن فشل هذا، سيقتحمون قصري ويذبحون عائلتي |
Sarayımı bastınız, muhafızlarımı mahvettiniz, gösterişli kapımı yıktınız ve şimdi de size güvenmemi mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم تغزون قصري ، تتهجمون على حراسي و تكسرون بابي الفخم و تتوقعون مني الثقة بكم ؟ |
İnşaatçılarından, bana dağ yamacında bir saray yapmalarını istedim. | Open Subtitles | طلبتُ من بُناتُك بناء قصري على سفح الجبل. |
Sahte tacını alacağım ve yeni Sarayımın kapılarına cesedini asacağım. | Open Subtitles | وسأنتزع التاج الذي أخذته بالاحتيال وسأرفع جثتك على الرماح أمام بوابات قصري الجديد |
malikaneme gitme ve ıstakozumu yeme vakti. | Open Subtitles | حان وقت العودة إلى قصري وتناول سرطانات البحر. |
Canım kızım, o büyüklükte kafası olan herhangi biri benim sarayımda hoş karşılanır. | Open Subtitles | عزيزتي، أي أحد رأسه بهذا الحجم يلقى الترحاب في قصري |
Senden hemen bir cevap beklemiyorum, ama iki hafta içinde sarayımda, seni cevabınla birlikte bekliyorum. | Open Subtitles | أنا لا احتاج إجابتك الليلة لكنني أريدك أن تكون مقيماً في قصري خلال اسبوعين |
Güven bana. Düşündüğümü alırsan sarayımda hizmetin olmayacak. | Open Subtitles | ثق بي، إن أمكنني الحصول على خادم لا بل عشرة خدم حول قصري المهيب. |
sarayım, Orta Çağ standartlarına göre bile uçsuz bucaksız. | Open Subtitles | قصري شاسع المساحة حتى بمعايير العصور الوسطى |
sarayım yoldan çıkmışken nasıl ülkeme eksiksiz hizmet ederim? | Open Subtitles | كيف لي أن أتعهد بخدمة دولتي بإخلاص بينما قصري يعث بالفساد؟ |
Heyhat! Şimdi nerede benim sarayım? | Open Subtitles | وجدت نفسي في قصر, لكن أين قصري الأن ؟ |
O halde sarayıma gelip misafirim olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنضمّ إليّ في قصري إذاً. |
Milady'yi sarayıma almak ve Prenses Louise'i ağırlamak istemiyorum! | Open Subtitles | أريد "ميلايدي" خارج قصري ولا أريد إستقبال الأميرة "لويز"! |
Sarayımı yiyecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن آكل قصري |
Söyleyin, Bay Cromwell eşi benzeri olmayan saray çalışmaları ne durumda? | Open Subtitles | أخبرني، يا سيد كرومويل كيف يسير العمل في قصري الخيالي؟ |
- Sarayımın ortasında mı? Çok zor. | Open Subtitles | إنه بالكاد في منتصف قصري |
malikaneme hoş geldin, Şef. Ben de seni bekliyordum. | Open Subtitles | أهلاً بك في قصري يا رئيس، كنت أتوقّع قدومك. |
Bu kız, sarayımdan kutuları çaldı ve nerede olduklarını bilen tek kişi de o. | Open Subtitles | هذه الفتاه سرقت الصناديق من قصري وهي الوحيده التي تعرف مكانهم. |
Tek odalı malikanemde büyük bir ziyafet verdiğimi hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصور نفسي و أنا أقيم مأدبة كبيرة في قصري ذو الغرفة الواحدة |
Şatom satılık değil, | Open Subtitles | قصري ليس للبيع |
Kötülükler bölgesindeki Saraya doğru uç. | Open Subtitles | و حلّقي أنتِ إلى قصري في البراري |
Villamda tek başıma oturup geçmişimi tekrar yaşamamı mı? | Open Subtitles | أن اجلس في قصري الأنيق وحيدةً محاولةً استرجاع الماضي؟ |
Aslında, herşey bir gün ziyadesiyle büyük ve labirentimsi malikanemi keşfe çıkmamla başladı. | Open Subtitles | في الواقع , بدأ كل ذلك بأحد الأيام عندما كنت أستكشف قصري الكبير الشبيه بالمتاهة , وجدت صدفة جزء |
Hiçbiriniz benim tek el şeklindeki malikânemde yaşayamayacaksınız. | Open Subtitles | اذا كان هذا هو شعورك... حسناً لن يعيش احد معي في قصري الشبيه بيدي |