hikayelerimden biri olmadan kolej dergisini çıkarmazlardı. | Open Subtitles | لم يكن يمكن ان تصدر مجلة الكلية دون إحدى قصصي. |
Bowery Şiir Kulübü evim ve okulum haline geldi. Şiirlerini okuyan her şair hikayelerimi paylaşmam için beni yüreklendiriyordu. | TED | لقد اصبح نادي الشعر ذاك منزلي .. و صفي الذي اتعلم فيه والشعراء الذين أدوا هناك شجعوني على مشاركة قصصي كذلك. |
Ama benim hikâyelerim bedavadır... sizin hediyeniz ise çok değerli. | Open Subtitles | لكن قصصي مجّانية وهديتك غالية جداً |
hikayelerim gayet iyiydi, kibarlıktan güldüklerini pek sanmıyorum. | Open Subtitles | قصصي كانت ناجحة تماما و لا أعتقد أنهم ضحكوا بدافع المجاملة فقط |
Ve anlatmak istediğime karar verdim,... ...bir hikaye anlatmak istiyordum... ...ama yinede kendi hikayelerimi anlatmak istiyordum. | TED | وقررت أنني أريد أن أسرد القصص، ولكن ما زلت أرغب في سرد القصص والحكايات كما أود أن أحكي لكم قصصي. |
Belki Salvador hikâyelerimi bastırırım. | Open Subtitles | طالما تملكين المال سأنشر بعض قصصي عن السلفادور و ساكتب قصة عن جون |
Torunlarımdan hiçbiri daha önce hikayelerimden birini beğenmemezlik yapmamıştı. | Open Subtitles | لا أحد من أحفادي لم تعجبه قصة من قصصي من قبل |
Umut ettiğim, söylediğim herhangi bir şeyi hatırlarsanız veya hikayelerimden herhangi birisini sabah kahvaltı sonrasında hatırlarsanız eğer Saraybosna'nın hikayesini hatırlarsanız, veya Rwanda'nın işimi yapmışım demektir. | TED | ولكن ما أتمناه هو إن كنتم ستتذكرون أي شيء مما قلته .. أو أي من قصصي التي سأرويها صباح الغد على الإفطار ، إذا كنتم تتذكرون قصة سراييفو ، أو قصة رواندا ، إذاً فقد قمت بعملي على أكمل وجه. |
- ...size hikayelerimden birkaçını göndermişti. | Open Subtitles | -أرسل لك بعضاً من قصصي -حسناً. أجل، "بيل". |
Fakat ben hikayeleri alışılagelmiş bir şekilde, sadece kendi hikayelerimi anlatmama düşüncemden bahsediyorum. | TED | لكني لا أروي القصص بالطريقة العادية، بمعنى أنني لا أروي في العادة قصصي الخاصة. |
gerçekte...tart adam... potansiyel olarak...hikâyelerim UH: Gördüğünüz gibi bu kelimeler erken dil gelişim alanlarında uyum yaratabilir ama bundan daha fazlasını değil. | TED | "وفي"، "رجل الفطيرة"، "محتمل"، "قصصي" ويمكنكم أن تلاحظوا أن هذه الكلمات بدأت بالحث على التوافق في المناطق اللغوية المبكرة فقط، وليس أكثر من ذلك. |
Diyorsun ki, deli olsaydım Doktor Thredson'un dediklerine inanmazdım, ama eğer akıllıysam delice hikâyelerim gerçek mi yani? | Open Subtitles | أنتِ تقولين أنّي لو كنتُ مجنوناً (إذاً لن أصدق (د.ثريدسون ولكنّي لو كنتُ سليم العقل فستكون قصصي الجنونية حقيقية؟ |
hikayelerim gayet iyiydi, ve kibarlıktan güldüklerini pek sanmıyorum. | Open Subtitles | قصصي كانت ناجحة تماما و لا أعتقد أنهم ضحكوا بدافع المجاملة فقط |
Aklıma bir hikaye gelir mi diye gazeteleri tarıyoruz. | Open Subtitles | أنا أقرأ الصحافة الصفراء لأستوحي قصصي من هناك |
O, benim tüm hikâyelerimi dinledi ben de onun. | Open Subtitles | حسناً ، لقد إستمعتَ إلى كل قصصي وأنا قمت بالمثل |
Güçlü bir adamı sıkıştıracak ve onun gizli gerçeklerini açık edecek bir hikayem var ve bu işi beraber yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لدي تاريخ طويل مع رجال اقوياء يحطمون قصصي يخفون الحقائق لهذا اريد ان اجمع الامور سويا |
İlk olarak benim arkadaşlarımdı. Benim öykülerimi de sevebilirlerdi. | Open Subtitles | أنت تعلم أنهم كانوا أصدقائي أولاً كانوا يحبون قصصي أيضاً |
Meğerse bütün kadınlar yalancıymış. Kız arkadaşımın esasında kısa hikâyelerime bayılmadığı anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | من الواضح أن كل النساء كاذبات أيعني هذا أن صديقتي لا تحب قصصي القصيرة؟ |
Sadece 1 tane. Seksi zaman romanımı okuduktan sonra sigarayı sevdiğimi anladım. | Open Subtitles | واحد فقط، إكتشفت أنني أحب التدخين بعد قراءة قصصي الجنسية المثيرة. |
Asla hikayelerime bulaşmam, asla bir başkasının benden önce oraya girmesine izin vermem... ve asla çalıştığım insanla yatmam. | Open Subtitles | ألا اتورط مع قصصي ألا اترك أي احد يحصل عليها أولا... ألا انام مع أي شخص أعمل معه. |
Of Anne, Gordon'la ilgili en sevdiğim hikâyelerden biri, konumuzla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | يا الهي امي تلك احد قصصي المفضلة حول جوردن ذلك ليس له علاقة بهذا |
Gördüğünüz gibi, ben... ben fantastik hikayelerimin biri üzerinde çalışıyordum. | Open Subtitles | كما ترى، كنت أعمل تواً على واحدة من قصصي الرائعة |
Rüyalarıma, sadece hikâyelerimden birini satın almakla kalmayacak olan Cosmo editörüne götürüyor. | Open Subtitles | هو يأخذني إلى مستقبلي ليحقق أحلامي و لن تقوم مديرة كوزموا بشراء واحدة من قصصي |
Beni, sorunları örtbas etmek için kullandığım tüm hikâyeler hakkında sorgulamaya başladı. | Open Subtitles | هي بدات في الحفر في بياناتي وتستجوبني حول كل قصصي للتغطية |