Sevgili güzel Londra'da kısa bir tatil yapmayı umardım ama şans yok. | Open Subtitles | كنت أأمل فى اجازة قصيرة من لندن القديمة, ولكن لا حظ لى |
Kafanızın arkasını çarptığınız için kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | إنه فقدان ذاكرة لمدة قصيرة من الضربة على مؤخرة رأسك |
Annem öldükten kısa bir süre sonra, kocam St. Louis'e taşındı. | Open Subtitles | بعد فترة قصيرة من موت امي زوجي اننُقِلَ إلى سانت لويس |
Bu kadar kısa zaman için çok fazla hasar bu. | Open Subtitles | وهذا هو الكثير من الضرر في فترة قصيرة من الزمن. |
Bu kişiyi size kısa bir biçimde tanıtmalıyım. | TED | في الحقيقة أنا مدين حقا بمقدمة قصيرة من هذا الرجل لك. |
Bu kadar kısa sürede çok büyük bir değişim. | TED | و هو مايعتبر تغيير كبير في فترة قصيرة من الوقت |
Her akşam, saat 8'de, The New Yorker'ın fiction hesabından yeni bir kısa hikayeye erişebilirsiniz. | TED | كل ليلة, الساعة 8 مساءاً, تستطيع متابعة قصة قصيرة من حساب نيويوركر الخيالي |
Britanya'da hapisten kısa cezalar sonucu çıkmış erkeklerin %63'ü bir yıl içerisinde yeniden suç işliyor. | TED | في بريطانيا، 63 في المئة من جميع الرجال الذين يأتون من اقامة قصيرة من السجن يعيدون الجريمة في غضون سنة |
Yeni okuluma adım attıktan kısa bir süre sonra, kızlar arasında büyük bir kavga koptu. | TED | بعد فترة قصيرة من التحاقي بالمدرسة الجديدة نشب نزاع حاد بين الفتيات. |
Şişme modeli erken evrendeki enerjinin kuantum dalgalanmalarını, sonradan galaksilerin oluşumunu sağlayacak gaz kümelerinin oluşumuyla bağdaştıran akıl kalmaz hızda, kısa süreli bir genişleme dönemi betimliyor. | TED | يشرح النموذج التضخمي فترة قصيرة من التوسع المذهل والسريع الذي يربط التقلبات الكمية في طاقة الكون البدائي، بتلك التشكلات من الكتل الغازية التي أدت لتشكل المجرات. |
Füzyonun çok kısa bir sürede olması için alanın sıcaklığının güneşten daha sıcak olması gerekir. | TED | من أجل الاستفادة من الإنصهار في فترة قصيرة من الزمن، درجة الحرارة في المنطقة يجب أن تكون أكثر حراً من الشمس. |
siRNA, belirli bir geni kapamak için hücreyi yöneten genetik kodun kısa dizimidir. | TED | سيرنا أو الرنا القصير هي متواليات قصيرة من الشفرة الوراثية التي توجه الخلية لإيقاف ومنع جين معين. |
Sonrasında anladım ki geçirdiğim şey kısa dönemli TSSB imiş. Travma Sonrası Stres Bozukluğu. | TED | عرفت لاحقا أن ما عانيته هو نوبة قصيرة من : ا.م.ب.ص. أو اضطراب ما بعد الصدمة. |
ve sadece kısa bir süre için değil, muhtemelen yüz milyonlarca yıldan bahsediyoruz. | TED | وليس لفترة قصيرة من الزمن، ربما لمئات الملايين من السنين. |
Amerikalı olmak için attığım resmi adımdan kısa bir süre sonra, 11 Eylül 2001 saldırıları, yıllarca sürecek göçmenlik durumunu değiştirdi. | TED | وبعد فترة قصيرة من أخذي لهذه الخطوة الرسمية لأصبح أمريكية، هجمات الحادي عشر من سبتمبر 2001 غيرت مشهد الهجرة لعقود قادمة. |
Buna bir sürü kısa sentetik DNA ekliyoruz, ben bunlara zımba ismini verdim. | TED | نحن نضيف عليه شرائط قصيرة من الحمض النووي ما أسميه " دبابيس " |
Kötü durumundan etkilenen rüzgar kardeşleri sürülerle oturdular ve Phineas'ın cezasından kısa bir süre vazgeçtiler. | TED | وانتظم أخا الريحِ في السرب، تلبيةّ لنداء العرّاف، وزوّدوا فينياس براحة قصيرة من العقاب. |
Size neden otoriter tartışmanın diktatörlülüğe yardım ettiğinin sebeplerinin kısa bir listesini vereceğim. | TED | سأقوم بإدراج قائمة قصيرة من الأسباب لماذا تداول الإستبداد ربما يساعد في الحقيقة الديكتاتور. |
Arada sırada insanların da basitçe söylemek gerekirse cansızlaşabildikleri oldu, bu kısa bir süre cansızlaşan insanları anlatan hikayeler arasında beni en çok ilgilendiren içinde soğuk geçenler. | TED | بين الحين والآخر يدخل البشر في حالات قصيرة من توقيف الحركة ومن قصص هؤلاء البشر الذين توقفت حركتهم مؤقتا أكثر ما يعجبني منها هو القصص الخاصة بالبرد. |
Sadece kısa bir süreliğine, sağlığı için, canım. | Open Subtitles | لمدة قصيرة من الزمن، من أجل صحته، عزيزتي. |
İncil okumaya biraz ara verelim, değil mi? | Open Subtitles | استراحة قصيرة من تدخين الإنجيل هاه؟ |