| hırsızlık, araba hırsızlığı, uyuşturucu filan davalarına baktığını sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أتوقع أنه تولى قضايا السرقة وسرقة السيارات والمخدرات |
| Ben hırsızlık ve cinayet masasını istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردت قضايا السرقة أو القتل لكنى إلتحقت بقضايا الدعارة |
| 22 yıldır cinayet ve hırsızlık masasında çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد عملت 22 عاماً فى قضايا السرقة والقتل |
| Hayır sadece hırsızlık vakalarında tutuklama yapılmasının zor olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كلا، لقد سمعتُ إنه كان من الصعب إعتقال المتورطين في قضايا السرقة. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 