"قضبان" - Traduction Arabe en Turc

• çubuklarını
• parmaklık
• penis
• çubukları
• parmaklıkların
• çubuklar
• penisi
• parmaklıkları
• sik
• demir
• rayda
• kamış
• penise
• çubuğu
• demirlerini

Ama McGee ülkenin bir ucuna nükleer yakıt çubuklarını göndermiyor.
إنه ليس مسئولاً عن تحريك قضبان وقود نووي عبر البلاد

Pencereme parmaklık mı taktıracaksın ya da beni mutfağa zincirleyecek misin?
هل ستضع قضبان على بابي او تربطني بسلسلة في زاوية المطبخ

Gart birkaç tane penis imzalayacak.
غارث هو توقيعه ستعمل بعض قضبان اصطناعية.

Güç çubukları "Barone Uzay İstasyonu"nda çok popülerdir. Pekala.
قضبان القوة تلاقي رواجاً كبيرا في محطة بارون الفضائية

Siz, bir köşesinde parmaklıkların, diğer köşesinde helanın olduğu beton bir kutuda yaşlanıp öleceksiniz.
أنتِ ستكبرين و تموتين في صندوق مُراقب محجوزة بواسطة قضبان و جدران من ناحية أخرى

Çelik çubuklar dışarıdan gelen elektrik akımını topraklıyor.
ثمة قضبان فولاذية أسلاك كهربائية خارجية وأرضية

Artı, köpek eğiticileri ödül olarak, kurutulmuş boğa penisi kullanır.
بالإضافة لذلك، إستخدم مدرّبي الكلاب قضبان الثيران المجففة بالتبريد كجائزة

parmaklıkları ve duvarları olmayan ne tür bir hapishane burası?
أين نوع من السجن ليس لديه قضبان أو جدران ؟

- Bilmiyorum. Yakıt çubuklarını radyolojik detektörlerden şehre nasıl sokacaklar?
كيف سيهربون قضبان الوقود لداخل المدينة وكيف سيمرون عبر مجسات كشف الإشعاع؟

Daha sonra yakıt çubuklarını çekirdekten çıkarıp onları başka bir yere nakledeceğiz. Neler oluyor?
و بعدها يجب أن ننقل قضبان الوقود من لبّ المفاعل ثمّ يجب أن ننقلها لمكانٍ آخر

- Pencerelerde parmaklık falan görmedim.
لا أرى أية قضبان على تلك النوافذ لا حاجة لهم

Bu pencerelerde parmaklık yoktu diye hatırlıyorum.
لا أتذكر أنه كان هناك قضبان. على هذه النافذة

Saat ondan önce yapma penis, çok neşelendim.
قضبان اصطناعية قبل 10: 00. أنا مزين كل شيء.

Senin gibi seksi bir kızın sahte penis işinde ne işi var?
إذن ما هو مثير فتاة مثلك فعل التعامل في قضبان وهمية؟

Yakıt çubukları, hafif silahlara dayanacak bir kapsülde tutuluyor.
قضبان الوقود داخل كبسولة محمية قادرة على مقاومة الأسلحة النارية الصغيرة

Bence nükleer çubukları reaktörden çıkarmayı hiç düşünmüyordu.
لا أظنّه كان ينوي نقل قضبان الوقود عبر بوّابة من المفاعل

Böyle genç yaşlarda parmaklıkların ardına düşenlerin olması çok acı.
يالها من مأساة بأن ينتهي حال شاب خلف قضبان السجن بسبب سوء تربية والديه

İnsanın kafasını delip, körpe deliklerden kutsanmış çubuklar soktukları doğru mu?
هل صحيح أنهم يحفرون في الرأس ثم يدخلوا قضبان من خلال الثقوب الجديدة

Temiz çiş olmadan sahte penisi neremize sokacağız?
لم لا! ما هي جيدة قضبان وهمية بدون نظيفة شخ؟

Burada penceredeki parmaklıkları görebilirsiniz.
والتي يمكن رؤية قضبان نافذتها في الصورة هنا

Cüce, sik tüccarı bulana kadar yaşayacak.
سيعيش القزم حتى نجد تاجر قضبان

Çatı yapısı, normal olarak betonun içinde saklanan ucuz demir çubuklardan yapıldı.
بنية السقف مصنوعة من قضبان حديدية رخيصة مختبئة عادة خلف الأسمنت

Tanrım, bu bebek köşeleri rayda gidiyor gibi dönüyor olmalı.
يالهي من المؤكد انها تدور كما لو كانت علي قضبان

Sen kamış çiz, sen de meme. Ben de hayatımın yönünü çizeceğim.
انت تستطيع رسم قضبان , انت تستطيم رسم صدور سافعل شيئا بحياتى

Küçük ve orta boylu penise sahip adamlar coşkuyla evlerine gidip uyuyan eşlerinin yanına kıvrılacaklar ve yatak odalarının tavanına bakarak şunu düşünecekler...
الان بعد كل تلك الاحاديث عن صغر او كبر قضبان الرجال اذهب للبيوت وازحف قرب زوجاتهم النائمات سوف يحدقون في سقف غرفة النوم

- Yakıt çubuğu havaya maruz kalırsa yakıt çubuğunun ısısı yükselir ve yakıt erimeye başlar.
إذا تعرّضتْ قضبان الوقود النووية للهواء، فسوفَ ترتفع درجة حرارة القضبان وسيذوب الوقود.

Perde demirlerini, maydanoz saplarını, şemsiyeyi yuttuğu zehirleri saymıyorum.
قضبان الستائر , البقدونس , أضلع المظله و كل تلك السموم لقد أخبرتني بنفسها