"قضية واحدة" - Traduction Arabe en Turc

• bir dava
• bir dosya
• Bir davadan
• tek bir davanın

Şimdiye kadar tek bir dava var.
لدينا قضية واحدة ربما تلك الوحيدة التي نملكها

Jessica tek bir dava için bütün isteklerimizi kabul etti.
جاسيكا وافقت على أي شيء نريده من أجل قضية واحدة فقط

Birlikte bir dava üzerinde çalışmayalı uzun zaman olmuştu.
لقد مرَّت فترة مُنذ أن عملنا على قضية واحدة معاً

Tek bir dosya bile. Bu yüzden duvarda delikler var.
ولا قضية واحدة وذلك سبب الإطلاق على الحائط

Sana deneme olarak bir dosya vereceğim. Eğer iyiysen, sana avans veririm.
سأعطيكَ قضية واحدة كتجربة إذا نجحتَ سأقوم بتعيينكَ

Bir davadan bahsetmiyorum.
انا لا اتحدث عن قضية واحدة

Hepsi tek bir davanın içindedir.
أنهما قضية واحدة

bir dava nasıl bu kadar önemli olabiliyor?
كيف يمكن أنْ تكون قضية واحدة مُهددة بهذه الدرجة؟

Pekala, doğruyu söylemek gerekirse, 2006'da bir dava kaybettim.
لم أخسر قضية أبدا ياسيدة ميد ولا أقصد بأنني سأبدأ الآن حسنا وحتى أكون صريحا معكم لقد خسرت قضية واحدة عام 2006 وذلك يقتلني بأني

Emekli olmadan önce son bir dava.
أجل قضية واحدة أخرى قبل تقاعدي

Babam, hep mezara kadar götüreceğin bir dava olduğunu söylerdi.
والدي كان يقول دائماً "هناك قضية واحدة ستأخذها للقبر"

Son bir dava.
قضية واحدة أخيرة.

- Ama son zamanlarda bir dava Tom Carter'ın operasyonuyla örtüşüyor, değil mi?
لكن لديكِ قضية واحدة مُؤخراً والتي تداخلت مع عملية من عمليات (توم كارتر) ، أليس كذلك ؟ أجل

Son birkaç aydır, Olsen sadece bir dosya üzerinde çalışıyordu.
في الشهور الماضية, (اولسن) كانت تعمل على قضية واحدة فقط

bir dosya. Birimin haftalardır bir adam eksik Jimmy.
قضية واحدة فريقك يلاحق رجلاً منذ أسبوع (جيمي)