"قضيتها" - Traduction Arabe en Turc

• davasını
• geçirdim
• geçirdiğin
• davası
• boyunca
• geçti
• davasına
• davasında
• zamandır
• harcadığım
• davayı
• kaldın
• Davada
• geçirdin
• geçirdiğiniz

davasını çözmek de buna başlamak için iyi bir yol.
بالرغم من أني أظن حل قضيتها سيكون طريقة رائعة للبدء

Bu ülkede tam 25 yılımı geçirdim İngiliz ve Hintlilerin yakınlaşmaya çalıştıklarında ortaya çıkan şey felaketten başka bir şey değildi.
من واقع خبرتي خلال 25 عاماً قضيتها هنا لم يحدث إلا نتائج كارثيّة عندما يبدأ البريطانيون والهنود تكوين علاقة وديّة

Burada geçirdiğin dört yıllık zaman diliminde, hep uslu davrandın.
خـلال السـنوات الأربـع التي قضيتها أنتَ هنا، كنت ولد جيّد

Biz de kamu davası açtık ve sonunda kazandık. Lily'nin davası bütün ev emekçisi kadınlar için kuvvetli bir çığlık oldu.
بدلًا من ذلك، أقمنا دعوى مدنية، وفي النهاية ربحنا القضية، وأصبحت قضيتها صرخة مدوية لعاملات المنازل في كل مكان.

Burada geçirdiğim 4 yıl boyunca, Yöneticilik pozisyonuna çağ atlattım.
خلال الأربع السنوات التي قضيتها هنا تغيير جذري لمنصب المدير

Babam bir tiyatro yapımcısıydı çocukluk yıllarım, Bayan Fiske Forbes-Robertson ve Modjeska ile birlikte geçti.
أبي كَانَ منتج مسرحي وسَنَواتي الأولى قضيتها في الشركةِ بصحبة السّيدةِ فيسك فوربز روبرتسون مودجيسك

Birçok D.A. ofisi onun davasına 8 yıl önce bakmıştı
نفس مكتب الادعاء تولي قضيتها قبل 8 سنوات.

Belediye başkanı, ona yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak.
وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أصل إلى قضيتها

Kocasından hiç destek görmediği için, onu mahkemeye vererek ve kendi davasını savunarak bir sansasyon yarattı ve kazandığında ise daha büyük bir sansasyon yarattı.
بدون اي دعم من زوجها سببت ضجة كبيرة عندما أخذتها إلى المحكمة وحاكمته في قضيتها وضجة اكبر عندما ربحت القضية

Birkaç aydır davasını, ilaçlarıyla olan uyumunu izliyordum ve birkaç hafta önce dosyasını sonlandırmıştım.
كنت أتابع حالتها لحوالي شهرين، والتزامها بتناول أدويتها، و كنت قد أقفلت قضيتها منذ أسبوعين.

İki haftadır ilk boş günümdü ve o günü seninle geçirdim.
كانت أول عطلة منذ أسبوعان ولقد قضيتها معك

Kaç gecemi yıldızları sayarak geçirdim, seni aklımdan çıkarmak için.
كم من الليالى قضيتها أعد النجوم لأشغل بالى عنك؟

Bana kardeşin olmadan geçirdiğin aylardan bahset.
أخبرني عن الشهور التي , قضيتها بدون شقيقك

Bana kardeşin olmadan geçirdiğin aylardan bahset.
أخبرني عن تلك الشهور . . التي قضيتها بدون شقيقك

Hayır, ama onun bütün davası kurbanın kızının doğrulanmamış iddiaları üzerine kurulu.
لا ، ولكن قضيتها بالكامل مبنية على إدعاءات واهية لإبنة الضحية

Ve burada yaşadığın 5 yıl boyunca nefret ettin.
وقد كرهت المكان طوال أربع سنوات خلال الخمس سنوات التي قضيتها هنا

Askerde bu kadar yılım geçti, Rusça sınavına giren tek adam tanımadım.
في كل السنوات التي قضيتها في الجيش لم أعرف أبدا رجل واحد تم اختباره فى الروسية

Belki de bilmeseniz daha iyi. davasına pek yardımı dokunmayacak.
ربما من الأفضل ألا تعرفي لن يساعد هذا قضيتها

Evet, ama Bo bizi kendi davasında istemediğini açıkça belirtti.
كانت بو جد واضحة بأنها لا تريد أن نتدخل في قضيتها

Ne zamandır bu sanat işiyle uğraşıyorsun?
كم الفترة التي قضيتها في التجارة في الفن؟

Taşıma ve katılımcıların toplanması ve toplanma yeri için izinler almak için harcadığım saatlerin sayısı.
هذا عدد الساعات التي قضيتها في التخطيط والتنفيذ، من الحصول على التصاريح إلى جمع المشاركين وإيجاد أماكن.

Bu kutuların içinde davayı oluşturmak için kullandığı kağıtlar var.
في مكان ما في هذه الصناديق هي الاستراتيجية التي تجمعها لتصنع قضيتها

-Doğru. -Köpekle ne kadar yalnız kaldın?
حسنا كم المدة التى قضيتها لوحدك مع هذا الكلب ؟

Sanırım, Paxson bu Davada küçük bir yardım alacak.
اظن حان الوقت لتحظى باكسون بمساعده في قضيتها

Ömrünün yarıdan fazlasını yerde değil, ağaçta geçirdin.
قضيت الكثير من سنوات عمرك فوق تلك الشجرة أكثر من التى قضيتها على الأرض الصلبة

Durumunuzun değişim yoğunluğuna bakılırsa gezegende geçirdiğiniz süre ile orantılı görünüyor.
التقلب فى حالتك النفسية يبدو متأثرا بالفترة التى قضيتها على الكوكب