"قضيّتك" - Traduction Arabe en Turc

• Davanı
• davana
• davanın
• Davanda

Hayır, kalabilir. Görüşlerini beğeniyorum. Senin Davanı da toplantıdan sonra tartışırız.
يمكنه البقاء، أريد معرفة آرائك وسنناقش قضيّتك بعد الاجتماع

Davanı sun.
فكفّ عن التمثيل المسرحي، وأعرض قضيّتك.

Davanı desteklediğini söyledi.
لكن مع ذلك فهي تدعم قضيّتك

Yeniden yürüyeceğimin garantisini veriyorlar ama davana devam etmemem gerektiğini söylüyorlar.
إنهم يؤكّدون لي أنني سأستطيع السير لكنهم يقولون أني يجب ألّا أتابع قضيّتك

Korkunç bir kadın ama davana yardımı olacak.
اللقطات.. إنّها فظيعة، لكنّها تساعد في قضيّتك

Ama sonunda, senin gibi 185 00:11:38,000 -- 00:11:40,030 o da davanın dosyalarının kayıp olduğunu farkedecek. Oradan aynı senin gibi bana ulaşacak, biliyorsun.
ولكنه سيكتشف في النهاية بأنّ ملف قضيّتك مفقود كما اكتشفت أنت ذلك

Davanda büyük bir olay olmak üzere.
هناك إنجازٌ كبير على وشك الحدوث في قضيّتك.

Bunun Oliver ve Thea'ya yapacağı etkiyi hadi boş ver. Aynı zamanda tüm Davanı da baltalayabilir.
انسي تأثير ذلك على (أوليفر) و(ثِيا)، فذلك أيضًا قد يؤثّر سلبًا على قضيّتك.

"Benim için çalış. Davanı çöpe atayım."
"اعمل معي وسأغلق قضيّتك"

Adamlarımı davana göndermedim çünkü daha fazla Manderly'nin bir hiç uğruna ölmesini istemedim.
أنا لم أجبر رجالي على قضيّتك لأنني لم أرد موت المزيد من أفراد الماندرلي بلا قضيّة تستحق

Senin davana atandım.
تمّ تعييني في قضيّتك لذا ستراني كثيراً

davanın koşullarını içeren soruşturmanın bir aşaması olarak seninle bir görüşme yapacağım.
أنا سوف أقابلك كجزء من التحقيق فيما يتعلّق بظروف قضيّتك

RICO davanın merkezi yaparsın.
ونجعل ذلك محور الملف في قضيّتك

Daha yeni tanıştınız. Davanda şüpheli.
إنّكِ قابلتِه لتوّكِ، لقد كان مُشتباً في قضيّتك.

Belki senin Davanda kimse incinmedi. Ben incinmiştim.
ربما لا أحد متضرّر في قضيّتك