"قفز" - Traduction Arabe en Turc

    • atlamış
        
    • atlama
        
    • atlayıp
        
    • atlayan
        
    • fırladı
        
    • atladığını
        
    • sıçradı
        
    • atladığı
        
    • zıpladı
        
    • atlamak
        
    • çıktı
        
    • atlamıştır
        
    • atla
        
    • atlarsa
        
    • atlıyor
        
    30 yıl önce 1.5 milyon dolar nakitle, uçaktan paraşütle atlamış. Open Subtitles قفز بالمظلة من طائرة منذ 30 عام بمليون و نصف نقداً
    "Ve"...geleni kocası sanıp camdan atlamış. Open Subtitles وأعتقد انة كان زوجها لذلك قفز من النافذة
    Hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama kayakla atlama alanında olimpiyat takımımız yok. Open Subtitles ‫أكره أن أخيب ظنك لكن ‫ليست لدينا فرقة أولمبية في قفز التزلج
    Bazı çocuklar aşağı atlayıp ellerindeki torbalarla birlikte kaya havuzlarına koştular. TED قفز بعض الأطفال و جروا ناحيتها حاملين أكياساً
    Hatırlıyor musun, anne, şu arkadaşını kurtarmak için arenaya atlayan adi askeri? Open Subtitles أتذكرين يا أمي ذلك الجندي الحقير الذي قفز في المجتلد لإنقاذ زميل؟
    Benimki otobanda duman içinde çünkü önüme bir geyik fırladı. Open Subtitles سيارتي مدخنة في طريق هايواي 13 لأنّ غزالاً قفز أمامي
    Birinin camdan atladığını ya da çılgınca bir şey yaptığını duydum. Open Subtitles سمعت أن شخص ما قفز عبر نافذة أو شيء من الجنون
    Bir tane daha geldi. Adamın teki hareket halindeki bir taksiden gazete standına atlamış. Open Subtitles هنالك حدث آخر, رجلّ قفز من سيارة أجرة متحركة على كشّك جرائد
    Uzun zaman önce, bir adamın annesiyle babası hastaymış, o da atlamış. Open Subtitles منذ فترة طويلة، أباء شابّ كان مريض، لذا قفز.
    Sence çarpıldıktan sonra mı atlamış önce mi? Open Subtitles هل تعتقد أنه قفز قبل أو بعد الصدمة التي قتلته؟
    Dönüp şu atlama olayını takip etmelisin. Open Subtitles و نحتاج عودتك لتقومى باستكمال تغطية قصة ذلك الرجل الذى قفز من أعلى
    Gardiyanlar, Gob'un gerçekten... atlama ihtimali nedeniyle çıkacak bürokratik işlemlerden dolayı endişelendiler. Open Subtitles . بالعمل الورقى الذى سيكون عليهم تاديته لو جوب قفز بالفعل
    Bütün bildiğim arabasına atlayıp uçarcasına gittiği. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه قد قفز فى سيارته و طار
    Harika bir an geçirdim kahraman Yüzbaşı kanepeye atlayıp, kapıyı kırana dek. Open Subtitles أريد أن أقول إننا استمتعنا بوقتنا إلى أن أتى النقيب الرائع قفز من السرير واصطدم بالباب
    Geminden atlayan kadın ve senin bu konuda bir şey yapmamanla başlayalım. Open Subtitles فلنبدأ بسبب قفز تلك المرأة عن السفينة وعدم فعلك شيئاً لإيقاف ذلك
    Bir gün bisikletimle gidiyordum kutusundan dışarı fırladı ve bisikletin tekerinin altında ezildi. Open Subtitles وكنت اركب دراجتي في يوم قفز من الصندوق وانا سحقته بالاطار الخلفي
    Ve erkek teknenin kenarında yüzdü havada çok yükseğe sıçradı. Open Subtitles والذكر الّذي كان بجوار القارب قفز عالياً في الواء
    Her ikisi de, Steve'in atladığı dalda duran ve bowling topu büyüklüğündeki sarı yaban arılarının yuvasını farketmemiş. TED لم يلاحظ أي منهما وجود عش دبور أصفر بحجم كرة بولينج معلقا في الغصن الذي قفز إليه ستيف.
    Çalıların arasından zıpladı. Neredeyse bizi öldürecekti. Open Subtitles قفز إلى الخارج من الغابات أقسم بأنه كاد يقتلنا تقريبا
    Bunu böyle resmediyorum çünkü, düşmek atlamak değil. TED وأتصوّر ذلك بهذه الطريقة لأن الوقوع ليس قفز.
    Dışarı çıktı ve merdivenlerden bir çırpıda indi.. ..saygın bir doktordan ziyade heyecanlı bir çocuk gibiydi. Open Subtitles قفز على درجات السلم مثل تلميذ متحمس و ليس طبيب محترم
    Otostop çekmiş olabilir ya da bir kamyonun arkasına atlamıştır. Open Subtitles ربما حصل على توصيله مجانيه من احد الماره، او قفز خلف شاحنه قبل تسع دقائق،
    Askerin üzerinden atla, takla at, nişan al ve ateş et. Open Subtitles حسنا، قفز ضفدعي، تدحرجوا بسرعة، بعدها اندفعوا وصوبوا.
    Karanlıktan üstüme bir şey atlarsa telefonsuz bile duyarsınız beni. Open Subtitles صدقني . لو قفز شيئا تجاهي في الظلام ستسمعني بدون أن أتصل بك
    Ve bu meydana atlıyor, onunla askeri araçların zırh noksanlıkları hakkında çekişmeye başlıyorlar. Open Subtitles وهذا الشخص قفز إلى المنصة وبدأ بتحديه حول نقص قوات الدفاع لسيارات الهامفي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus