"قفزت على" - Traduction Arabe en Turc

    • atladım
        
    • atlayıp
        
    • bindim
        
    • zıpladım
        
    • üstünden atlar
        
    Önce ben duvardan atladım, sonra adamlarım peşimden atladı. Open Subtitles قفزت على الحائط أولاً ثم تبعني زملائي بعد ذلك
    Atıma atladım ve cadde boyunca onları kovaladım. Open Subtitles لذا قفزت على حصاني و طاردتهم أسفل الشارع
    Yani motosiklete atlayıp gidip onu mu vurdum? Open Subtitles لذلك قفزت على مؤخرة دراجة نارية و أطلقت النار عليه؟
    Bar masasına atlayıp, ayağınla o hareketleri yaptın. Open Subtitles قفزت على المائدة وركلت العلب بقدميك
    Bir taksiye bindim ve L.A.'a giden bir uçağa atladım. Open Subtitles استقلّيت سيّارة أجرة قفزت على طائرة صوب "لوس أنجلس"
    Beni yiyecekti ama başına zıpladım ve onu çok iyi atlattım. Open Subtitles كاد أن يأكلني و قفزت على رأسه , و طرحته جيدا
    Eğer şu anda böyle sırılsıklam ve iğrenç şekilde terlemiş olmasaydım masanın üstünden atlar ve seni kocaman kucaklardım. Open Subtitles سأخبرك, ان لم أكن متعرق بشكل مقرف الآن لكنت قفزت على المكتب و عانقتك
    Posta vapuruna atladım, fakat daha 11 yaşındaydım. Open Subtitles قفزت على متن قارب البريد, ولكن عمرى فقط كان 11 عاما.
    Evet. Duyar duymaz helikoptere atladım. Open Subtitles هذا صحيح ، قفزت على هيليكوبتر بمجرد أن سمعت الخبر
    Sabah uçağa atladım ve bugün ortalıkta olmayacağım. Open Subtitles قفزت على متن الطائرة صباح اليوم وأنا فعلت ذلك من اجل هذا اليوم.
    Sonra, masanın üzerine atladım Pantolanımı indirdim Ve bütün sigarta kağıtlarını dürdüm Dedim ki "Kıçıma sok" Open Subtitles قفزت على الطاولة وأنزلت بنطالي وأحمل بضعة أوراق كحامل شعله قال لي :
    Dans tiyatrosu şirketinin direktörü Kate Champion şişman dansçıları konu alan bir işin sanat yardımcısı olmamı teklif ettiğinde kelimenin tam anlamıyla üzerine atladım. TED عندما طلبت المخرجة كايت تشامبيون مخرجة الرقصة المسرحية كومباني دانس ميجور أن أكون المشاركة الفنية في عمل يضم جميع الراقصات السمان قفزت على هذه الفرصة حرفيا
    Liza gemisine atladım ve açıldım denizlere Open Subtitles قفزت على متن السفينة ليزا و أبحرت
    Helikoptere atlayıp beni görmeye geldin. Open Subtitles كنت قفزت على المروحية وجاءت لرؤيتي.
    -Hayır. Otobüse bindim. Open Subtitles -بل قفزت على الحافلة
    -Hayir. Otobüse bindim. Open Subtitles -بل قفزت على الحافلة
    Aklıma ne geldi bilmiyorum ama arabanın motor kaputundan zıpladım başlıyorum ve herifi yakalıyorum. Open Subtitles لا أعرف ما إختالني، لكني قفزت على غطاء السيارة، قفزت، وتعاملت مع الرجل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus