kalbimizi dinlememiz için bize ilham verdin ve karşılığında ilişkini bozduk. | Open Subtitles | . لقد ألهمتينا أن نتبع قلبنا . ولقد تسببنا فى أنهاء علاقتك |
Çünkü birisi kalbimizi gözümüze baka baka incittiğinde en kötü işkencenin bu olduğunu biliriz. | Open Subtitles | لأنه حين يجرح شخص ما قلبنا ويضعه أمام أعيننا سيكون مثل أسوء تعذيب على الإطلاق |
Çünkü mantığımızın söyledikleri ve kalbimizin söylediklerinin arasındaki boşlukta, insanlığımız yatıyor, Rosie. | Open Subtitles | لأن في الفجوة بين ما يقوله العقل وما يخبرنا به قلبنا حسنا، روزي هناك تكمن إنسانيتنا |
Priya, Neden hep hayatta mantığımızla hareket ederiz neden kalbimizin söylediklerini yapamıyoruz | Open Subtitles | بريا، لماذا نحن نحن دائما يجب أن نكون عمليين ؟ لماذا لا نعمل الذي يقول قلبنا ؟ |
Bu çocuğu, Damien Ortiz'i, müritlere karşı çevirdik. | Open Subtitles | لقد قلبنا هذا الفتي داميين ضد هذا الرجل السياسي |
Dünya üzerindeki yaşamın çoğunu dolaşım sistemi olarak görebilirsiniz ve Güneş bizim atan Kalbimiz. | TED | يمكنكم اعتبار معظم الحياة على الأرض كنظام الدورة الدموية، والشمس هي قلبنا النابض. |
Boston böbreklerimizi, Yankees kalbimizi aldı. | Open Subtitles | "بوسطن" أخذوا منا "كليتينا" "اليانكيز" أخذوا "قلبنا" |
Hayatımın bu anında, anladığım tek şey, Sixsmith bu dünyayı da, kalbimizi döndüren görünmez güçlerin dönderiyor olduğuydu. | Open Subtitles | في هذهِ النقطة من حياتي (كُل ما أعرفهُ, يا (سكثمث أنَّ هذا العالم يعمل على القوى الغير مرئية نفسها التي تكسر قلبنا |
- kalbimizi parçalıyorsun. | Open Subtitles | أنت تكسر قلبنا! |
Mormonluğa döndüğümüzde kalbimizin gerçekten bunu hakettiğine emin oluruz. | Open Subtitles | هكذا عندما نعود للتدين نتيقن أن هذا ما يشتهيه قلبنا حقيقةً |
Kim ne derse desin delikanlı kalbimizin sesini dinledik. | Open Subtitles | مهما قال الأخرون، فنحن سنتبع قلبنا المراهق. |
Ve sinemiz derken, ta kalbimizin derinlerinden geleni diyorum. | Open Subtitles | ونعني هذا من أعماق قلبنا |
Cadı avını, avcıların aleyhine çevirdik. | Open Subtitles | معاً، قلبنا مطاردة الساحرات ضدمنطاردونا.. |
Kesinlike. Barneki'yi çevirdik. Koridoru geçecek. | Open Subtitles | بالطبع هو كذلك، لقد قلبنا بارنيكي، سيعبر الممرّ |
Bugünü gerçekten lehimize çevirdik. | Open Subtitles | لقد قلبنا هذا اليوم رأساً على عقب |
Kalbimiz kırıldığında çok sık yaptığımız şeylerden biri bunu bize yapan insanı yüceltmek. | TED | إحدى أكثر الميول الشائعة التي نملكها عندما يتمُ تحطيم قلوبنا هو أننا نعتبرُ الشخص الذي حطّم قلبنا مثاليًا. |
Carrie ile Paris'e gidiyoruz ve Kalbimiz kırılıyor ardından Bay Big geliyor ve ona yine güvenip güvenemeyeceğimizi bilmiyoruz. | Open Subtitles | حيث نذهب بصحبة "كاري" إلى باريس و ينفطر قلبنا ثم يظهر السيد المذهل و لا نعلم إن كان بإمكاننا الوثوق به مجددا |
Bu kadar ya, Kalbimiz zamanla, "Dostum, yapamıyorum... böyle yürümeyecek sana üç kriz önce söyledim, gidişat kötü." | Open Subtitles | : هذا فقط. عندما قلبنا يمرض "لا أستطيع المواصله" "لا تستمر في فعل هذا رجاءً" |
Bu çocuğu, Damien Ortiz'i, müritlere karşı çevirdik. | Open Subtitles | لقد قلبنا هذا الفتي داميان ضد السياسى, |