"قلبٌ" - Traduction Arabe en Turc

    • kalbin
        
    • kalbi
        
    • kalp
        
    • kalpli
        
    • yüreği
        
    • kalbiniz
        
    İyi bir kalbin var ama bu seni doğandan korumaya yeterli değil. Open Subtitles لديكِ قلبٌ طيب لكنهُ ليسَ كافياً لحمايتكِ من طبيعتكِ الحقيقية
    kalbin daha önce hiç bu kadar hızlı atmamıştır. Open Subtitles حسنٌ، لم يكن لديكِ ضرباتٌ قلبٌ هناك لمدةِ دقيقة
    Göğsündeki koca delikten anladığımız kadarıyla bir kalbi yok değil mi? Open Subtitles حسنًا, بما أن المعطيات أن هناك حفرة عملاقة على صدره, هل لديه قلبٌ حتى؟
    Simpson, elimde ya kartının kalbi olacak ya da senin kalbin. Open Subtitles (سيمبسون)، سيكون هناك قلبٌ في يدي، إمّا من ورق أو قلبك.
    İki kol ve boş bir kalp bacaklarını açman için yeterli. Open Subtitles يدٌ جَشِعة و قلبٌ فارغ هما كُل شَيء يَفتَحُ ساقيكي عَلى مِصراعيهِما
    Dolunay kaybolmadan bir kalp kesilip çıkartılacak ve gece yarısı son çan çaldığında kilisenin merdivenlerine bırakılacak. Open Subtitles قلبٌ واحد سينزع عندما يكتمل القمر. ووضع على درج الكنيسة قبل أنّ تحدث الجلطة الأخيرة.
    İyi bir kalbin var, Sean. Baban bu halini görse seninle gurur duyardı. Open Subtitles لديكَ قلبٌ طيب، أباك لكان سيكون سعيداً، لرؤية ما أصبحته
    kalbin hiç oldu mu bilmiyorum ama ona ne oldu acaba? Open Subtitles لو كان لديك قلبٌ فعلاً لا أريد أنْ أعرف ماذا حلّ به
    O kale kadar büyük bir kalbin var ve ben seni bu yüzden seviyorum. Open Subtitles لديكِ قلبٌ كبيرٌ كهذه القلعة وأنا أحبك لذلك
    Hayır, muhtemelen şok ama kalbin durması da ölmesine neden olmuş olabilir. Open Subtitles -أجل، ذلك أو قلبٌ مُحطم -أرجُح الصدمة، أكثر
    Sen Mike'dan farklısın. Duygularını saklamaya çalışıyorsun ama senin bir kalbin var. Open Subtitles إنّكِ مختلفة عن (ميك)، فربّما تخفي مشاعركِ، لكن في داخلكِ يقبع قلبٌ.
    Evet ve Adam'ı tanıyorsun. Kocaman bir kalbi var. Open Subtitles نعم، وكما تعرفين آدم لديه قلبٌ كبير
    Kimilerine göre cadının gömülü bir kalbi var ve kalbi bulan, cadıyı kontrol edebilir. Open Subtitles يقول البعض أن للـ"الساحرة" قلبٌ سريّ مدفون ومن يعثر عليه، يمكنه التحكّم بها
    Ama kocaman bir kalbi vardı. Open Subtitles و لكن كان لديها قلبٌ كبير
    Harika vücudu, altın gibi kalbi vardır. Open Subtitles لديها قلبٌ من ذهب وجسم رائع
    Belki de kalp ağrısı ona iyi gelir. Atmasa bile bir kalbinin olduğunu hatırlatır. Open Subtitles ربماجُرحقلبهسيفيده، هذا يذكرني بأنّ لديه قلبٌ لازال ينبض.
    kalp krizi gibi bir şey. Open Subtitles تعلمون، بأنّها تملك قلبٌ أو شيء من هذا القبيل.
    Ve kurdun içindeki o harika kalp evet, yanlış hareket eder. Open Subtitles وبداخل الذئب يوجد قلبٌ جميل ونعم قلوبهم موجهة بطريقة خاطئة
    İri, korkusuz, altın kalpli. Open Subtitles لأنَّهُ ضخمٌ لا يهابُ أحداً ولديهِ قلبٌ صائنٌ لا مثيلَ له
    Çelik gibi bir yüreği olan bir kafile şefi arıyorum! Open Subtitles أبحثُ عن زعيم الطريق من لديه قلبٌ من فولاذ
    Benim kalbim zayıf ama... sizin kalbiniz hastalıklı. Open Subtitles لديّ قلبٌ ضعيف. وأنتما... لديكما القلب السيء...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus