İnsanlar başarılı bir avukat göremiyordu ya da keskin zekalı ve iyi kalpli bir y kuşağı. | TED | كان الناس غير قادرين على رؤية محامية ناجحة أو فتاة إجتماعية ذات قلب طيب وخفة ظل |
Bazen bakışları tuhaflaşıyor, ama iyi kalpli birisidir. | Open Subtitles | أحيانا عيناه تبدو وحشيه، لكن لديه قلب طيب |
O bizim ilk çocuğumuzdu. İyi kalpli ve akıllı bir çocuktur. | Open Subtitles | إنها أول أولادنا ، ولديها قلب طيب ، وذكية |
Zach, sen de özünde iyi olsan da zalimce ve saçma şeyler yapan ayrıcalıklı bir aptalsın. | Open Subtitles | زاك ، أنت مجرد أبله مخبول يقوم بأشياء قاسية غبية مع أن لديك قلب طيب |
Çok iyi kalplisin, hayatım. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنت لديك قلب طيب يا عزيزي، أنا أحبك |
Bir şeyi kafasına taktı mı gerçekten pislik olabilir ama tüm bunlara rağmen iyi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة عندما يضع اي شئ في تفكيره .. لاكن مع كل هذا استطيع القول بأن له قلب طيب |
İyi yürekli bir adamdı, ama aptal değildi. | Open Subtitles | كان لديه قلب طيب ولكنّه لم يكن غبياً |
Bu çok can sıkıcı çünkü aslında temiz bir kalbi var. | Open Subtitles | إنه لأمر مزعج. لأنه يملك قلب طيب. |
Sen çok iyi bir çocuksun Barry. | Open Subtitles | لديك قلب طيب بيري |
Sen yakışıklı ve iyi kalpli bir delikanlısın ve her kız hayatında senin gibi biri olduğu için kendini şanslı saymalı. | Open Subtitles | و أنت رجل وسيم ذو قلب طيب و أي فتاة ستكون محظوظة لكونك في حياتها |
İyi kalpli birinin kirli politika işlerini öğrenmesi zordur. | Open Subtitles | ليس من السهل على رجل ذو قلب طيب تعلُّم أعمال سياسية قذرة. |
Ama o iyi kalplidir, iyi kalpli. | Open Subtitles | لَكنَّها تمتلك قلب طيب قلب طيب |
İyi kalpli olmanın önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بان امتلاك قلب طيب هو مهم للغاية |
İyi kalpli kadın. | Open Subtitles | امرأة ذات قلب طيب |
Sadece iyi kalpli biriyle çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | لديه قلب طيب وهو ذكي وواقعي |
Kocam iyi kalpli biriydi. | Open Subtitles | زوجى كان له قلب طيب |
Anne kardeşimiz iyi kalpli biri. | Open Subtitles | أمي ,أخونا لديه قلب طيب |
O iyi kalpli ve zengin bir adam. | Open Subtitles | فهو رجل جيد ذو قلب طيب |
Kardeşim Leon pis işlere girmiş olabilir ama özünde iyi biridir. | Open Subtitles | أخي " ليون " , ربما أنه فاسد لكن لديه قلب طيب |
İyi kalplisin, Kyle. | Open Subtitles | لديكك قلب طيب يا (كايل) |