Parkta sana dostum olduğunu Söylediğim zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وماذا عن موقفنا في الحديقة عندما قلتُ لك أنك صديقي؟ |
Dediğim gibi, ayvayı yedin. | Open Subtitles | حسناً ، كما سبق وأن قلتُ لك ، أنتَ مُلاط |
Sahte insanlara dayanamadığımı Sana söyledim. | Open Subtitles | قلتُ لك أنني لا أحتمل الأناس اللعينين المزيّفين |
Kafamın karışmasının nedeni bırak bununla cinayetçiler ilgilensin demiştim sana. | Open Subtitles | السبب إنني مشوشة هو، قلتُ لك أن تدع المُحققين الجنائيين يتولون ذلك. |
O zamandan kalma. Sana söylemiştim, dostum. | Open Subtitles | لقد أصابك من تلك المرَّة لقد قلتُ لك ، يا رجل |
dedim ya, küçük sosis dilimleri olan makarnadan yaptı. | Open Subtitles | قلتُ لك أنها أعدَّت لي السباغيتي مع قطع النقانق الصغيرة |
Söyledim sana. Kalite teslim ediyorum. Bu işler zaman alır. | Open Subtitles | . قلتُ لك ، أنا اُهتم بالجودة هذه الأشياء تستغرق وقتاً |
- Söylediğim gibi, Ben doğuştan hazırım. | Open Subtitles | ـ مثلما قلتُ لك ، أنا ولدتُ مستعداً |
Sana Söylediğim gibi, lanet olası dehşet bir takım olacağız! | Open Subtitles | قلتُ لك أننا سنصنع فريقًا لا يُقهر |
Söylediğim gibi, Eli, ne yazık ki, | Open Subtitles | نعم كما قلتُ لك يا إيلاي، للأسف |
Dediğim gibi, istatistiksel örnekleme benim gerçek uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | كما قلتُ لك العينات الإحصائية ليست تخصصي في الحقيقة |
Dediğim gibi, hem zihinsel hem de fiziksel olarak göreve hazırım. | Open Subtitles | كما قلتُ لك , أنا جاهزة بدنيّاً و ذهنيّاً للعودة إلى العمل |
Dediğim gibi, yanlış yere geldin. | Open Subtitles | كما قلتُ لك سابقاً, أنت الآن في المكان الخاطئ |
Sana söyledim, ne yaptığımı söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قلتُ لك من قبل لن أقول لكِ مالذي سأفعله |
Sana söyledim Eli, yalnızca açıkça doğrulayabildiklerimi raporlayabildim. | Open Subtitles | قلتُ لك يا إيلاي لن أكتب في تقريري سوى ما يمكنني إثباته |
"Atlatırız" diye, Sana söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ لك بأنّنا سنضيّعه |
Bize gelip kahvaltı hazırlamak zorunda değilsin demiştim sana. | Open Subtitles | قلتُ لك لا يجب عليك القدوم لإعداد الإفطار |
Gördün mü, muhteşem biri demiştim sana, değil mi? | Open Subtitles | أترى، قلتُ لك أنه رائع، أليس كذلك؟ |
Sana söylemiştim, Cynthia. Şirketinin parası kimin haklı olduğunu değiştiremedi. | Open Subtitles | قلتُ لك "سينثيا" كل أموال شركتك لاتستطيع أن تغير الحقيقة |
"Sana söylemiştim" demekten hiç hoşlanmam general, ama Süper asker projesinin rafa kaldırılmasının bir sebebi vardı. | Open Subtitles | تعرف ، أنا أكره أن أقول لقد قلتُ لك هذا" ، يا جنرال" ولكن مشروع الجندي الخارق قد تم إيقافه لسبب |
dedim ya, bütün gün burada benimleydi. | Open Subtitles | لقد قلتُ لك أنه كان معي طوال اليوم. |
Söyledim sana Anne'nin adını andım ve cevapları işaretledim. | Open Subtitles | كيف ؟ قلتُ لك أنا ذكرت اسم الأم وملئت الإجابات |
Sana onu şımartman konusunda ne dedim ben? | Open Subtitles | ماذا قلتُ لك عن تدلّيلها؟ |
- Çok daha kötü. - Kötü bir fikir olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أسوء بكثير - لقد قلتُ لك أن هذه فكرة سيئة - |