Bu işin sonunu getirmek için ne söylersem yapacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك ستنفذين ما أقوله بالضبط وأنك ستساعدين بإنجاح الأمر |
Şişman, kel adam, ondan hoşlanmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | الرجل السمين الأصلع الذي قلتِ إنك لا تحبيه |
İzlemeye gelemeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | . أنتِ قلتِ إنك لن تأتي لمشاهدة المباراة |
- Beni onunla tanıştırabileceğini söylemiştin. Perşembe günü boşum. | Open Subtitles | ولكنكِ قلتِ إنك قد تقدميني له، لست مشغولًا يوم الخميس |
Manhattan'da olduğunu söylemiştin. Oralı mısın? | Open Subtitles | ."نتِ قلتِ إنك كنتِ في "مانهاتن هل من هناك أصلكِ؟ |
İki yıl için gittiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ إنك مغادرة لمدة سنتين |
Beni göndermek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك تمنيتِ أن ترسليني بعيداً |
Beni göndermek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك تمنيتِ أن ترسليني بعيداً |
Korktuğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ إنك كنتِ خائفة |
Döneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ إنك ستعودين |
Onu varlığını hissedebildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك شعرت به هناك أيضا |
Eğer sana yardım edersem beni iyileştireceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك ستعالجينني إن ساعدتك |
Sana sorduğumuzda Jazz Gunn'ın kim olduğunu bilmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ إنك لم تعرفي (جاز غن) |