Bu çiplerin aynı zamanda GPS olduğunu söylemiştin. Yani bir sinyal ile çalışıyor. | Open Subtitles | قلت أنّها أجهزة تحديد الواقع أيضاً، هذا يعني أنّها تعمل على تردد. |
Şu Kök denen kadının bilgisayarlarla arasının iyi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت أنّها هذه المرأة بارعة في الحواسيب. |
Vay be. Olağan bir dava olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | عجبًا، خلتُ انّكَ قلت أنّها قضيّة هُـروب.. |
El modeli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اعتقد أنّك قلت أنّها عارضة ألبسة يدين. |
Öyle ama artık benim olduğunu söyledin. Bu yüzden ona istediğim ismi verebilirim. | Open Subtitles | أجل، ولكنّك قلت أنّها ملكي لذا أستطيع تسميتها ما أشاء |
İşe yaramaz bir şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّها كانت قطعة خردة |
İki kişilik bir iş olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت أنّها مُهمّة لرجلين. |
Beltran, sen o bölgenin sahipsiz olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | (بلتران)، أنت قلت أنّها كانت أرضاً مفتوحة. |
Hayallerinin kızı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | -لقد قلت أنّها مثالية |
Walter, bunun sadece bir teori olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | (والتر)، لقد قلت أنّها مجرّد نظرية |
Arkadaşın olduğunu söylemiştin sanırım. | Open Subtitles | -ظننتك قلت أنّها كانت صديقتك . |
- Senden olduğunu söylemiştin. - Hayır. | Open Subtitles | -لقد قلت أنّها تخليتك |
Sin, bunun acil olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | (سين)، قلت أنّها حالة طارئة |
Tasarruf hesabımdan güvenli olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنّها أكثر أماناً من حساب التوفير خاصّتي |