"قلت بأنك تريد" - Traduction Arabe en Turc

• istediğini söyledin
• istediğini söylemiştin
• istiyorum dedin
• istediğinizi söylemiştiniz

Benimle konuşmak istediğini söyledin ama sözlerimi sonuna kadar dinlemiyorsun.
لقد قلت بأنك تريد التحدث معي لكنك انتهيت بعدم سماع ما أقوله لك

Müzikle uğraşmak istediğini söyledin, senin için bir orkestra kurdum.
لقد قلت بأنك تريد أن تكون موسيقي لذا أعددت لك فرقه..

öyleyse... her gün sonuna kadar yaşamak istediğini söyledin.
صباح الخير إذاً لقد قلت بأنك تريد أن تعيش كل يوم , على أكمل وجه

Konuşmak istediğini söylemiştin. Hızlı sürmene gerek yok.
لقد قلت بأنك تريد التحدث لا داعي لأن تقود سريعاً

Bana bir şey söylemek istediğini söylemiştin neden susuyorsun?
قلت بأنك تريد ان تقول شيئا ولكن لماذا أنت صامت ؟ هل انت تنوي عدم الحديث؟

Benden bir şey istediğini söylemiştin. Sekse özgü bir şey mi?
قلت بأنك تريد شيء مني ألم يكن متضمناً هذا؟

Yani, sadece konusmak istiyorum dedin. Biz de konusuyoruz.
أعني, لقد قلت بأنك تريد الحديث فقط أليس كذلك؟

Reklam alanı için. All Saints'in yüzü olmak istediğinizi söylemiştiniz.
مساحة الإعلانات لقد قلت بأنك تريد أن تصبح في الواجهة

Başkanla tartışmak için çalıntı şarkıyı kullanmak istediğini söyledin.
لقد قلت بأنك تريد أن تستخدم السرقه لكي تري الرئيس شئ

- Olur. Ne? İşleri hızlandırmak istediğini söyledin ya!
لقد قلت بأنك تريد تعجيل الأمور ، صحيح ؟

Robotlu tişörtü giymek istediğini söyledin.
قلت بأنك تريد ارتداء قميص الرجل الألي

Değişim istediğini söyledin.
قلت بأنك تريد التغيير

İstediğini söyledin.
لقد قلت بأنك تريد

Sen bir iş istediğini söyledin.
قلت بأنك تريد وظيفة

Bu son haftada bir şey yapmak istediğini söylemiştin.
قلت بأنك تريد فعل شيء الأسبوع الماضي

Şükran Günü için bir aile yemeği istediğini söylemiştin.
لقد قلت بأنك تريد عشاءً عائلياً

Farklı birini istediğini söylemiştin.
حسناً أنت قلت بأنك تريد شيئاً مختلفاً

- Gerçek Arap yemeklerini tatmak istediğini söylemiştin.
- حسناً , انت قلت بأنك تريد تذوق الطعام العربي

Az önce bana bir şey söylemek istediğini söylemiştin.
قلت بأنك تريد قول شئ ما لي

Biraz heyecan istediğini söylemiştin.
قلت بأنك تريد بعض الشقاوة.

İsim istiyorum dedin, ben de Bud'ı alıp oraya gittim.
‫نعم، قلت بأنك تريد أسماء، ‫لذا أحضرت "باد" وذهبنا إلى هناك.