"قلعته" - Traduction Arabe en Turc

    • kalesine
        
    • şatosuna
        
    • kalesi
        
    • kalesini
        
    • şatosunu
        
    • Şatosu
        
    • kalesidir
        
    • kale
        
    • kalesinin
        
    • kalesinde
        
    • şatosunun
        
    • kalesiymiş
        
    • kalesinden
        
    ve onun uzaktaki kalesine gideceksin sonsuza kadar mutlu olmak için biliyoruz Open Subtitles وبعيداً إلى قلعته سوف تذهب لتصبحى سعيدة للأبد
    ..dilerim o beni alıp uzaklardaki kalesine götürsün ... birlikte sonsuza kadar mutlu olacağımız yere. Open Subtitles ...وأنه سوف يحملنى بعيداً إلى قلعته... حيث نعيش فى سعادة للأبد
    Mal varlığı tahta ait. şatosuna ve arazilerine el koyun. Open Subtitles أملاكه غرامة للتاج إستولي على قلعته و أرضه
    kalesi İngiltere'nin en iyi kalesi olmasına rağmen Aella Viking baskınlarıyla başa çıkamıyordu. Open Subtitles وكذلك اصبحت قلعته حصن انجلترا وايللا قد اصبح عاجزا عن ايقاف غزوات الفايكنج
    Bu durumda, aynı adamlar Miraz'ın kalesini koruyamaz. Open Subtitles وهذا يعني أن نفس هؤلاء الرجال لا يقومون بحماية قلعته
    şatosunu kuşatıp, ekmek için kemiklerini öğütebilirdin, bütün o dev numaralarınla. Open Subtitles اضربه.. حاصر قلعته اطحن عظامه لتصنع خبزك، يعني، كل أمور الأوجر
    Şatosu ormanın derinliklerinde saklı. Open Subtitles قلعته في الغابات مخفيّة
    Her İngiliz'in evi kendi kalesidir. Open Subtitles كل منزل لمواطن إنجليزي هو قلعته الخاصة به
    Akşam yemeği için kendimi onun kalesine davet ettirdim. Open Subtitles دعوت نفسي لتناول العشاء في قلعته
    14 Nisan sabahı Kuala Lumpura'dan ayrıldın ve akşam Jaffad'ın kalesine vardın. Open Subtitles " غادرتي " كوالا لامبور في صباح 14 أبريل وفي المساء وصلتي قلعته
    şeytan Chand'ı yukarıya kalesine kilitledi. Open Subtitles يقفل الشيطان جاند فوق في قلعته
    Sonra amcam beni kalesine götürdü ve sonra... Open Subtitles وبعد ذلك عمي أحضرني إلى قلعته
    Sabah ilk iş olarak Bay Vargo'yu bütün adamlarıyla ormandaki şatosuna götürmenizi istiyorum. Open Subtitles أوّلشيءغدا, خذوا السّيد فارجو إلى قلعته في الغابة.
    Fakat Kral açgözlüymüş ve hem elması hem de Prensesi alıp görkemli şatosuna geri dönmüş. Open Subtitles ولكن الملك كان طماعاً وأخذ الأثنان البلورة والأميره وعاد بهم إلي قلعته الحصينة
    Yaşı geldiği zaman kendi kalesi olur. Open Subtitles وعندما يصل لسنّ البلوغ، سيحصل على قلعته الخاصّة.
    Şövalyesinin yasını tutmayan ve kalesini inşa etmeye devam eden bir kral. Open Subtitles ‫ملك لا يرثي لفارسه ‫وبعدها يواصل تشييد قلعته
    Daha şimdiden şatosunu kuşattılar. Open Subtitles الآن قد تمت محاصرة قلعته
    - Sık sık şatosuna giderdim. - Şatosu mu? Open Subtitles -كثيراً كانت تصلني دعوة إلى قلعته .
    Bu ülkede bir insanın evi onun kalesidir. Open Subtitles في هذه البلدة منزل الرجل قلعته
    Yıllardır babamın unvanının bana geri verilmesini istiyorum kale ve topraklarla birlikte. Open Subtitles لعدة سنوات، كنت أطالب بإعادة لقب والدي إليَ مع قلعته وأرضه
    Bir gün, kalesinin üzerine kara bulutlar çökmüş. Open Subtitles عاصفة شريرة هبّت على قلعته
    Ama kız biliyormuş ki cinlerin kralı bebeği sonsuza dek kalesinde tutup bir cine çevirecekmiş. Open Subtitles لكن الفتاة يعرف أن ملك العفاريت... ... وإبقاء الطفل في قلعته إلى أبد الآبدين وأي وقت مضى... ... وتحويلها إلى عفريت.
    "Baron von Cleopart şatosunun dışarısındaki adamın çığlığını duydu. Open Subtitles "بارون فون كليبرت) سمع الرجل) يصرخ خارج باب قلعته.
    Adamın evi gerçekten de kalesiymiş. Open Subtitles منزل هذا الرجل بالتأكيد كان قلعته.
    Ancak her yılda iki kez şehirdeki bir oteldeki toplantıları için zırhlı kalesinden dışarı çıkıyordu. Open Subtitles ومع ذلك, مرتين في السنة, كان يخرج من قلعته المسلحة ليجري مقابلات في فندق بالمدينة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus