| Sana geçen gece gönderdiğimi, onlara gösteriyorsun diye endişelendim. | Open Subtitles | كنتُ قلقةً من أنك كنتَ تري هؤلاء الشباب ما أرسلته لك البارحة. |
| Ama ben en çok senin için endişelendim. | Open Subtitles | لكن في الغالب كنت فقط قلقةً عليك. |
| Tabii.Üçlü için size katılmamı isteyeceksiniz diye endişeleniyordum ben de. | Open Subtitles | إننا نتصرف كصديقات مقرّبات. رجاءً، لقد كنتُ قلقةً من أنكما ستسألانني |
| Mr. Monk, elinizi kaldırmak zorunda değilsiniz koç Hayden endişeli veya üzgün görünüyor muydu? | Open Subtitles | درّبَ هايدن تَبْدو قلقةً أَو ضَغطَ حول أيّ شئِ؟ |
| Ben kitap yalanını bile bulamayacak diye korkmuştum. | Open Subtitles | سأكون قلقةً أكثر من عجزها عن ذكر اسم كتاب واحد. |
| Kraliçe prensinin güvenliğinden endişe ediyormuş. | Open Subtitles | كانت الملكة قلقةً على سلامة أميرها |
| Marisol için çok endişelenmiştim. | Open Subtitles | " أتعلم ؟ لقد كنت قلقةً فقط على " ماريسول |
| - Benim için çok endişeleniyorsun. Buna gerek yok. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ قلقةً عليّ كثيراً وأنا لا أُريدكِ أن تفعلي ذلك |
| Hayır, ben aslında... endişelendim, açıkcası. | Open Subtitles | لا ، كنتُ قلقةً فقط |
| Oh, çok endişelendim. | Open Subtitles | أوه ، لقد كنتُ قلقةً جداً |
| Senin için çok endişelendim. | Open Subtitles | كنتُ قلقةً عليكِ جدّاً. |
| Annemin ölmesi ve benim üniversiteye gidecek olmamdan dolayı onun için endişeleniyordum. | Open Subtitles | بعد رحيل أمي وقُربَ ذهابي إلى الجامعة كنتُ قلقةً عليه |
| Senden şüphelendiğim için üzgünüm ama endişeleniyordum... | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني شككت بكِ، لكنني كنت قلقةً حول... |
| Eskiden diğerleri yüzünden senin için endişeleniyordum:. | Open Subtitles | لقد كنتُ قلقةً عليك من الآخرين. |
| Bunun anlamı kendini savunma ihtiyacı duymuyorsun ki bu da çocuğu alma konusunda endişeli olmadığın anlamına gelir ki bu da zaten aldığın anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنّك لا تشعرين بالحاجة للدفاع عن نفسك مما يعني أنّكِ لستِ قلقةً بشأن الحصول على طفل مما يعني أنّكِ حصلتِ على طفل بالفعل |
| Epey endişeli görünüyordun oysaki... | Open Subtitles | رغم إنّكِ بدوتِ قلقةً وقتها. |
| Seni uykusuz bırakmaktan korkmuştum ben de. | Open Subtitles | كنت قلقةً من أننّا قد أبقيناكم يقيظينَ. |
| - Biliyorum. Çok korkmuştum. | Open Subtitles | -أعرف , أنا كنتُ قلقةً بخصوصه |
| Yemekler hakkında endişe ediyorsan, etme. | Open Subtitles | إن كنتِ قلقةً بشأن الطعام , لا تقلقي |
| Ben de seni uykusuz bırakabilirim diye endişelenmiştim aslında. | Open Subtitles | كنت قلقةً من أننّا قد أبقيناكم يقيظينَ. |
| Konuşmam için endişeleniyorsun demek? | Open Subtitles | الآن أصبحتِ قلقةً بشأن خطابي ؟ |