O zaman tüm korku ve endişeni öksürüp çıkarabilirdin, ama yapamam. | Open Subtitles | لأن هذا يمكن أن يزيل خوفكِ و قلقكِ لكنني لا أستطيع عانقها |
endişeni anlıyorum ve ben de başka çocukların olmasını dilerdim ama şimdilik durumunun iyi olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا أقدِّر قلقكِ و أتمنى أن تحظى ببعض الأطفال الآخرين |
Hayvanlarınla ilgili endişeni anlıyorum ama hiç arayabileceğin biri yok mu? | Open Subtitles | أعي قلقكِ بشأن حيواناتكِ الأليفة، ولكن هل يوجد أحد يُمكنكِ الإتّصال عليه؟ |
Eğer endişelendiğin şey güçlerimizi geri almaksa, bunu yapabilirim. | Open Subtitles | إن كان قلقكِ بسبب فقدان قدراتنا، فيمكنني إعادتها |
Mükemmeller demedim zaten çocuk ama endişelendiğin için sağol. | Open Subtitles | لاأقول أنهم كانوا مثاليين ولكني أقدًر قلقكِ يافتاة |
Hadi, ama endişelendiğin şeye bak. | Open Subtitles | بربكِ، قلقكِ بلا أي مبرر |
endişeni anlıyorum fakat çoktan kabul ettim bile. | Open Subtitles | أتفهّم قلقكِ لكنّي مشاركة |
Bones, dinle, Parker'ı düşünüp, endişelendiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | اسمعي يا (بونز)، شكراً على قلقكِ حول (باركر). |