Şimdi de beni için endişelendiğini beni korumak istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | و الآن، أنت تقول أنك قلق بشأني و تريد أن تحميني |
Benim için endişelendiğini duymak güzel. | Open Subtitles | من الجيد أن أسمع أنك قلق بشأني |
Benim için endişeleniyorsun biliyorum ama başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك قلق بشأني لكن يمكنني أن أعتني بنفسي |
Benim hakkımda mı endişeleniyorsun, onun hakkında mı? | Open Subtitles | هل أنت قلق بشأني أم بشأنه؟ |
August benim için endişeleniyor. | Open Subtitles | اوغست قلق بشأني, فالناس في زمنه كانوا متزوجين و لديهم |
Bu yüzden, Max benim için endişeleniyor gibime geliyor benim de birisiyle olmamı istiyor. | Open Subtitles | لذا , اظن (ماكس)قلق بشأني ويريدني أن أحظي بشخصٍ ما |
Sen ona aldırma, tatlım. Benim için endişelendi, hepsi bu. | Open Subtitles | لا عليكِ منه عزيزتي، إنه قلق بشأني وحسب |
- Mac, benim için endişelendin? Öyle, evet. | Open Subtitles | هل كنت قلق بشأني ؟ |
Eğer sen tanımasaydım Smallville benim için endişelendiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | ،(لو لم أكن أعرفك جيداً يا (سمولفيل لكنت ظننت بأنك قلق بشأني |
Benim için endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك قلق بشأني |
Onca şeyden sonra benim için endişeleniyor musun? | Open Subtitles | أنت قلق بشأني بعد كل شيئ |
Michael, benim için endişeleniyor musun? | Open Subtitles | مايكل ) هل أنت قلق بشأني ؟ |
E benim için endişelendi. | Open Subtitles | قلق بشأني |