"قلمًا" - Traduction Arabe en Turc

    • kalem
        
    • kalemi
        
    • Kalemin
        
    Tamam, Kalemin kapağını kapat ve bardaktan başka bir kalem al. Şimdi de benim için horozu boya, horozun içini boya. TED حسنًا، غطي القلم والتقطي قلمًا آخر من الكوب ولوني الديك.
    Bir gün sevdiğim biriyle kavga edip ağlayarak, öfkeyle çıkıp gittim ve tesadüfen bir kafeye girdikten sonra garsondan bir kalem istedim. TED في أحد الأيام، انسحبت خارجًا وأنا أبكي بعد شجارٍ مع أحد الأحبّة، ودخلت هائمةً إلى مقهى، حيث طلبت من النادلة قلمًا.
    Annesinin evinden bir yumurta çaldı, markete gitti, yumurtayı satıp tek bir kalem aldı. TED سرقت بيضة من منزل والدتها، وذهبت إلى السوق، وباعت البيضة، واشترت قلمًا واحدًا.
    Söylemesi zor ama sanırım tükenmez kalemi alıp gırtlağını delik deşik ederim. Open Subtitles إنّهُ صعبٌ قول ذلك، ولكنّي سأقول لكَ بأنّي سآخذ قلمًا جافًا وأثقبهُ بقصبتكَ الهوائية.
    Şimdi ise, kitabı ve kalemi tutarken onun sözlerini duyuyorsun. Open Subtitles الآن تمسك قلمًا ومحبرة وتسمع كلماته.
    Okulun ilk günü kalem bile getirmedim. Open Subtitles أنا حتى لم أحضر قلمًا في أول يوم بالمدرسة
    Bunu yapmasına izin vermeyeceğim. Kağıt ve kalem getir, itirafımı imzalayayım. Open Subtitles لن أدعه يفعل ذلك، أعطني قلمًا وورقة وسأوقّع اعترافًا كاملًا.
    İlk başta kalem sanmıştım ama değilmiş. Open Subtitles في البداية، ظننته يمسك قلمًا لكنه لم يفعل
    Carly oraya gitmişti ve bana ters çevirince güneşin battığı bir kalem getirmişti. Open Subtitles كارلي ذهبت هناك مرة وأحضرت لي قلمًا عندما تقلبه رأسا على عقب تغرب الشمس
    Bir kalem ve bir parça kağıt verdim ve yazmaya başladı. TED ومن ثم ناولته قلمًا وورقة، وبدأ يكتب.
    Eğer bana üstünde Jaguar yazan bir kalem aramıyorsanız herhalde anahtarlarınızı arıyorsunuz. Open Subtitles مالم تريد أن تخرج لنا قلمًا مكتوبٌ عليه "جاغوار"، فيجب أن تجد مفاتيح منزلك.
    Bir kalem al. Veda etme vakti geldi. Open Subtitles أمسك قلمًا, لقد حان وقت الوداع
    kalem ver bakalım, evlat. Open Subtitles ناولني قلمًا يابني
    Ne bekliyordun, patlayan kalem mi? Open Subtitles أكنتَ تتوقّع قلمًا متفجّرًا؟
    Johnny yazabilirdi ama Johnny'nin kalemi yok. Open Subtitles جوني) لا يستطيع الكتابة لأنه) لا يملك قلمًا
    John Dee'den gelen büyülü bir kalemi var. Open Subtitles -إنه يحوز قلمًا سحريًّا من (جون دي ).
    - Evet, kalemi dişliyordum. Open Subtitles -كنت أفكّر بينما أمضغ قلمًا .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus