Berbere gittim ve ufaktan bir araştırma yaptım. | Open Subtitles | ذهبت في رحلة للحلّاق، وأنجزت قليلًا من البحث. |
Berbere gittim ve ufaktan bir araştırma yaptım. | Open Subtitles | ذهبت في رحلة للحلّاق، وأنجزت قليلًا من البحث. |
Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim. | TED | نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع. |
Ortama biraz daha hakim hisseyorlar artık. | TED | ويشعرون بقدر أكثر قليلًا من التحكم ببيئتهم. |
Ancak yaptığımız her cesur konuşmada dünyayı kafası karışmış o genç için biraz daha iyi ve basit kılıyoruz. | TED | ولكن مع كل نقاش جريء لدينا، نجعلُ العالم أفضل قليلًا، وأبسط قليلًا من أجل المراهقين المشوشين. |
Düşünün, gelen görüntüler ya biraz daha güvenilir olsa, gazetecilerin, insan hakları araştırmacılarının ve insan hakları avukatlarının yapabilecekleri neler olurdu. | TED | تخيلوا لو أن هذه المعلومات أعطيت قليلًا من الثقة، كيف سيكون هذا دافعا للصحفيين، والباحثين في حقوق الإنسان، ومحامي حقوق الإنسان. |
İşte o kardeşim kan torbasından biraz daha sert bir şey için olan isteğindi. | Open Subtitles | ذاك أخي كان يتحرّق لشيء أقوى قليلًا من كيس دماء. |
Sonuç olarak bu hapishane beni neredeyse 900 yıl boyunca tuttuğun o kutudan biraz daha rahat bir yer. | Open Subtitles | أقلّها هذا السجن أرحب قليلًا من التابوت الذي حبستني فيه 900 سنة تقريبًا. |
Evet ama normalden biraz daha uzun sürecek. | Open Subtitles | أجل، هذا سيستغرق وقتًا أطول قليلًا من المعتاد. |
Bu olay da, egzotik parçacıklardan oluşan bir baloncuk ile yayılan bir x ışını seli ile sonuçlanacaktır ve bu parçacıkların içinde, atıcının durduğu yerin merkezinde, plazmalar olacaktır ve böylece plazmalar toptan biraz daha hızlı hareket edecektir. | TED | هذا سينتج فائض من الأشعة السينية ستكبر على شكل فقاعة مع أجسام غريبة أخرى، ستكون البلازما في وسط ركام الرمية، وستبتعد كذلك عن ركام الرمية أسرع قليلًا من الكرة نفسها. |
Birlikte çalıştığımız, teknolojiye, yazılıma, algoritmalara, robotlara biraz daha insanca yaklaşırsak hepimiz için daha iyi olacak. | TED | لذا دعونا جميعًا نشارك قليلًا من الإنسانية نحو التكنولوجيا والبرمجيات والخوارزميات والروبوتات الذين نعمل معهم، لأن هذا سيعود بالنفع علينا جميعًا. |
Bence bundan biraz daha fazlası gerekiyor. | Open Subtitles | حقًا ؟ أظن أن هناك أكثر قليلًا من هذا |