Ama biraz önce daha sarhoşken sana bir şeyi sormadığımın farkına vardım. | Open Subtitles | لكن قبل قليل في فترة ضباب ثمالتي أدركت أنني لم اسألكِ سؤالاً |
Bu şeyden V.A. hastanesinde ölmek üzere olan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي صديق مات من هذه القذارة, منذ قليل في مستشفى المسنين. |
DANSCl HOMER TAKDİR GECESİ Bazıları, acı dolu bir hayat yaşadığımı da söyleyebilir. | Open Subtitles | قد يقول البعض أنني كنت ذا حظ قليل في الحياة |
Ve Az önce duyduğumuz gibi, aptal meseleler hakkında nasıl bilgi vermeyi öğreniyoruz. | TED | وقد سمعنا من قليل في محادثة سابقة كيف يمكننا ان نضع المعلومات على العناصر الصلبة |
Neden şimdi yapmıyor? Neden komşu ülkelerde çok Az yatırım var? ki birçok mülteciyi barındırıyorlar? | TED | لماذا يوجد اسثمار قليل في البلدان المجاورة التي تستضيف الكثير من اللاجئين؟ |
Son gelişmeleri iletiyoruz... genç bir adam kısa bir süre önce... | Open Subtitles | انباء عاجلة مقتل شاب بوحشية منذ قليل في حمام الرجال |
Sırtımda sanki arkamdan bıçaklanmışım gibi bir acı var. | Open Subtitles | اشعر بألم قليل في ظهري كمثل أحد وضع سكين فيه. |
Sırtımda sanki arkamdan bıçaklanmışım gibi bir acı var. | Open Subtitles | اشعر بألم قليل في ظهري كمثل أحد وضع سكين فيه. |
Ve şimdi bunu kıllı bir surat için bırakacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | وهل ستتخلى عن ذلك من أجل شعر قليل في الوجه؟ |
Ters etki yok, ters bir yan etki yok sadece hafif bir sersemleme hali. | Open Subtitles | لا حوادث عكسيّة، لا آثار جانبيّة ضارّة بصرف النظر عن العطش والشعور بدُوار قليل في الرأس. |
Geleneksel olmayan bir tedavi. | Open Subtitles | علاج غير تقليدي, فيتامينات هائله تعديل قليل في السكر |
Burada da bu hafta için bir kaç tane parti düzenlemiş. | Open Subtitles | لديه عدد قليل في المدينه في هذا الاسبوع ,ايضاً |
Küçük bir kuantum dalgalanması küçük başlayıp sonrasında büyüyen bir uzay kabarcığı oluşturabilir-- düşük entropi ile başlayıp sonrasında entropi içerisinde artan, | Open Subtitles | تقلب قليل في الكمّ تستطيع جعل فقاعة صغيرة في الفضاء بالبدء و النمو تبدأ بإنتروبيا قليلة و بعدها تزداد |
Kaldırımda tökezlemiştim bir ara. | Open Subtitles | اوه .. لا لقد تعثرت قبل قليل في في الحصى |
Oh evet, sanki dünya bir kaskafalıdan eksik yapamaz. | Open Subtitles | نعم وكأن العالم لايستطيع فعل شيءلرجال قليل في العقل |
Ama çoğu insan gibi olduklarına eminim, hiçbir şeyi olmayan bir dünyada küçücük bir ümit için çaresiz ve hiçbir şeye inanmak için hevesli. | Open Subtitles | يائسون، ولديهم أملٌ قليل في عالم ليس لديه شيء ومستعدين لتصديق أيّ شيء |
Eminim bir şeyler gelmiştir önceki ticaret hayatından. | Open Subtitles | لابدّ وأنّكِ تفركين مرفقيكِ، بعد وقتٍ قليل في العمل. |
Az eleman olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا بأننا سنحظى بعدد قليل في هذه الرحلة |
Biliyor musunuz, Az önce otelimden buraya gelirken... doğal olarak asansöre bindim, değil mi? | Open Subtitles | كنت في الفندق قبل قليل في طريقي إلى هنا ودخلت المصعد حسناً ؟ |
O pis Nigel dersini almıştır herhâlde. Başına gelecekler Az bile. | Open Subtitles | اعتقد ان ذلك الكسل نايجل قد تعمل درسه اي عقاب سيكون قليل في حقه |