"قمامتي" - Traduction Arabe en Turc

• çöpümü
• Çöplerimi
• çöp
• çöplüğüme
• çöplerimiz

– bu yüzden de çöpümü aşağı indirebilecek kadar vaktim olduğunu düşünmüştüm.
لذا اعتقد بأنه لدي الوقت الكافي حتى انزل قمامتي

çöpümü istediğim yere atacağım. Hükümetin canı çıksın.
.سأرمي قمامتي في أي مكان فحسب ولتذهب حكومتنا إلى الجحيم

Evet, çöpçüyü telefonun başında gördüm... bu yüzden de çöpümü aşağı indirebilecek kadar vaktimin olduğunu düşünmüştüm.
رأيتها، ثمّ عندما جلبت القمامة لم تكُن هنا، كان أحدهما يجري مُكالمة، لذا اعتقدت بأنّ لديّ وقت لجلب قمامتي.

Bunlardan biri benim Çöplerimi karıştırırken bir diğeri de duşta beni izliyor.
أحدهما يأكل قمامتي بينما الآخر ينظر إليَ وأنا أستحم

Çöplerimi atmak için daha güvenli bir yer buldum.
"وجدتُ مكاناً أجدَّ وأكثر أمناً لرمي قمامتي"

Döküntü şeyleri toplamayı da seviyorum ama bu çöp kamyonu şoförü olmak istediğimi göstermez.
وأحب أن أتخلص من قمامتي أيضاً لكن هذا لا يعني أنني أريده أن يقود شاحنة صيانة

Lütfen bana yetişkin bir adamın çöpümü karıştırdığını söyleme.
من فضلك لا تقل لي ان الرجل الكببر يبحث في قمامتي الآن

Geçen gün kayınvalideni mülteciler gibi çöpümü karıştırırken yakaladım.
ذات يوم، كفشت حماتك تفتش قمامتي كالمهاجرين

çöpümü konteynıra attım ve evime yürüdüm.
ألقيت قمامتي في الحاوية وعدت إلى الشقة

İki ay önce onu, benim çöpümü çalarken gördüğümü sanıyordum.
أظنني رأيته يسرق قمامتي منذ شهرين

Ben işimi yapıyorum çöpümü ayırıyorum.
افعل واجبي لقد اخرجت قمامتي و انت؟

Bir arkadaşlığımız vardı. Yıllardır benim çöpümü o alırdı.
كان يجمع قمامتي لسنوات

Çöplerimi karıştırmayı bırak Koç. Mahvediyorsun.
توقف عن تفتيش قمامتي يا كوتش انت تفسدها

O polisin Çöplerimi karıştırdığını gördüm.
رأيتك ذلك الشرطي يبحث في قمامتي

Yönetici burada Çöplerimi karıştırdığınızı söyledi.
الأمن قال أنكما تنقبان في قمامتي

Her gün dışarda Çöplerimi karıştıran sen değil misin.
وكل يوم أخرج فيه القمامة تفتش قمامتي!

Artık Çöplerimi de mi karıştırıyorsun?
, هل أصبحت تذهب إلى قمامتي ؟

Kızınız da çöp kutularıma arabasıyla çarpıp durmasın.
وأبعدوا ابنتكم التي تدعس على قمامتي بسيارتها

Başkasının çöpü yüzünden kendi çöp kutumda yer kalmadığı için sinirim bozuluyor biraz.
قد أصابني القليل من الأحباط عندما لم أستطع أن أضع قمامتي في سلة مهملاتي لأن أحد قمامة أحد آخر هناك

çöp poşetim yırtıldı. Ben de çöplüğe kadar gitmek yerine etrafa tıkıştırdım.
كيس قمامتي قد انشق، لذا ألقيتُ القمامة بدلاً من أخذها كل تلك المسافة إلى حاوية النفايات.

İkincisi, bir daha Pete Campbell'ın çöplüğüme girmesine izin verirsen, ...Penn İstasyonunda sandviç satmaktan başka bir iş bulamazsın.
ثانيـاً, إن تركتي (كامبل) يبحث في قمامتي مجدداً لن تكوني قادرة على العثور حتى على عمل لبيع الساندويشات في محطة بين

Bunlar bizim çöplerimiz.
هذه قمامتي! تعالي إلى هنا!