yaptığın her şeyin hesabı tutuluyor bunları ödeyeceğini biliyor musun? | Open Subtitles | سوف تكون عبرة للأشياء اللتي قمت بها هل تعرف ذلك؟ |
Kaybedecek çok şeyin vardı ve insanlar yaptığın özveriyi unuttu. | Open Subtitles | كان لديك الكثير لتخسره، والناس تنسى التضحيات التي قمت بها. |
Çünkü benim yapmış olduğum iyi şeyler senin yaptığın kötü şeyleri aklamıyor. | Open Subtitles | لأن الأشياء الجيدة التي قمت بها .لا تبرر الأشياء الفظيعة التي اقترفتها |
Söyle peder insanların yüreklerine ilham vermek için sen ne yaptın? | Open Subtitles | أخبرنا أيها القسّ الصالح، ما الأفعال العظيمة التي قمت بها لتلهم قلوب الناس؟ |
Çok büyük bir fedakarlık yaptın. Ama bu fedakarlık ancak ona duyduğun sevgi kadar büyük olabilir. | Open Subtitles | التضحيات التي قمت بها كانت ضخمة لكنها كانت بقمة حبك له |
Bir ekranı kullanarak bugün kaç kalori yediğiniz, ne kadar egzersiz yaptığınız bilgisini girebilirdiniz. | TED | انت تستخدم واجهة الشاشة لادخال معلومات كعدد السعرات الحرارية التي اكلتها ذلك اليوم كم من التمارين قمت بها |
Senden hoşlandığım için şanslısın. Bu yaptığım en karmaşık yolculuktu. | Open Subtitles | انت محظوظه لانني احبك فهذه اكثر رحله غريبه قمت بها |
Kendine bir bak, oturmuş, yaptığın hatalar ve onları nasıl düzelteceğinle ilgili vızıldıyorsun. | Open Subtitles | اصغي لنفسك تجلس هناك وتشتكي بخصوص الأخطاء التي قمت بها كيف تريد استرجائهم |
Henüz açma. Henüz açma. Renk seçimlerini yazacağım. Böylece herkes yaptığın seçimleri görebilir. | TED | لا تفتحيه بعد. ولكنني سأدون ما اخترته لذا الكل سيرى الاختيارات التي قمت بها. |
Bugün orta sahada yaptığın tutuş var ya... | Open Subtitles | : بخصوص تلك المسكة التي قمت بها في وسط الملعب اليوم |
Baba, benim için yaptığın fedakarlığı anlıyorum. | Open Subtitles | أبي، أدرك قدر التضحية التي قمت بها من أجلي. |
Bunu öküz gibi bakarak yaptığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أود أن أشكرك من أجل الطريقة المفضوحة التي قمت بها. |
Gördüğün şeyler. yaptığın şeyler. | Open Subtitles | الأشياء التى رأيتها الأشياء التى قمت بها بطريقة جيدة جداً |
Çok zor ve tehlikeli bir görevi başardın, ...herhangi bir kişisel endişen olsun ya da olmasın, görevini yaptın. | Open Subtitles | قمت بها للغاية مهمة صعبة وخطرة ، ويمكنك فعل ذلك على الرغم من أية هواجس الشخصية كنت قد تكون أو لا تكون لديها. |
Bu dahil, bugün kaç tane atlama yaptın? | Open Subtitles | كم عدد القفزات التي قمت بها اليوم، بما في ذلك تلك؟ |
- Kaç devriye yaptın? | Open Subtitles | كم عدد الدوريات التى قمت بها ؟ |
Mükemmel olsun diye yaptığınız üç-beş şey ne? | TED | ما هي ثلاثة إلى خمسة أشياء قمت بها جعلت سنتك رائعة؟ |
Sorun tabii ki şudur, mağazada yaptığınız karşılaştırmayı bir daha asla yapmayacaksınız. | TED | والمشكلة، بالطبع، هي المقارنة التي قمت بها في المتجر هي مقارنة لن تقوم بها بتاتاً مرة أخرى. |
Dün gece, yaptığım seçimleri düşünüp çok fazla üzüldüğüm için bugün hayli yorgunum. | Open Subtitles | لم أنم كثيرا ليلة الأمــــس لأنني بقيت مستيقظة أرثي الاختيارات اللتي قمت بها |
yaptığım tüm o korkunç, bencilce tercihlerin kafama dank etmesini bekliyorum. | Open Subtitles | واستمر بانتظار ان اصحح كل هذه الخيارات الانانية التي قمت بها |
İnsanların bana ne kadar korkunç şeyler yaptığımı söylediği yetmiyormuş gibi... | Open Subtitles | كان حديث الناس عن الأشياء المروعة التي قمت بها سيئاً كفاية |
Paraya ihtiyacım vardı, bu yüzden bir kaç kez yaptım. | Open Subtitles | انا قمت بها عدة مرت لإني كنت في حاجة للمال |
Senin için yaparsam herkese yapmam gerekir. | Open Subtitles | إن قمت بها من أجلك، فعليّ أن أقوم بها للجميع |