Eğer bir keskin nişancı olsaydın, çoktan yerini haber vermiştim. | Open Subtitles | قد تحاول التنفس من انفك بوقت ما لو كنت قناصا |
Hayır ama sanırım o keskin nişancı bir polisti. | Open Subtitles | كلا، لكني لا اظن انه كان قناصا من شرطة نيويورك. |
Bir keskin nişancı tarafından hedef alındığını sanan birisi uzun namlulu bir uzun mesafe silahı ile gelecektir. | Open Subtitles | "إذا اعتقدوا أن قناصا" "يطلق عليهم النار، مثلا"، "فسيختارون سلاحا ذا مسافة طويلة وفوهة طويلة" |
Pekala, şu balkona bir tane keskin nişancı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أريد قناصا على تلك الشرفة. |
Sonra bana teşekkür edersiniz çünkü keskin nişancı değilsiniz. | Open Subtitles | واشكرني لاحقا، لأنك لست قناصا خبيرا |
Abu Omar, bir keskin nişancı saydık ama gitmiş. | Open Subtitles | أبو عمر)، لقد عددنا قناصا) واحدا فقط، لكنّه اختفى |
- Bugün bir keskin nişancı vurmuşsun. | Open Subtitles | -سمعت أنك قتلت قناصا اليوم؟ |
- Üç haftada keskin nişancı oldun. | Open Subtitles | -ثلاثة أسابيع و أصبحت قناصا |
Nasıl bir keskin nişancı olabilir? | Open Subtitles | كيف ستكون قناصا"? |