"قهوتها" - Traduction Arabe en Turc

    • kahvesini
        
    • kahvesine
        
    • kahvesi
        
    • kahvesinin
        
    Büyük bir fincanı vardı ve kahvesini hep onun içinde kahve içerdi. Kahvaltıda İrlanda soda ekmeği yerdi. TED كان لديها هذا الكوب الكبير الذي صنعته كانت تحب شرب قهوتها منه، وكانت تحب خبز الصودا الإيرلندية على الفطور.
    kahvesini içip giyindi kısa bir yürüyüşe çıktı." Open Subtitles تناولت قهوتها و ارتدت ملابسها و ذهبت فى جولة قصيرة
    Annem kahvesini dökmüş, babam da temizlemesine yardımcı olmuş. Open Subtitles أمي أسقطت قهوتها و أبي قام بمساعدتها في التنظيف
    Tamamen bunak. kahvesine batırmaya çalışacaktır sadece. Open Subtitles انها خرفانةٌ بالكامل ، تحاول فقط الغطس في قهوتها
    Annemin kahvesine zehir attıktan sonra kayığını batırdığın çekiç. Open Subtitles نفس الشاكوش الذي أغرق قارب والدتي عندما وضعتي مخدرا على قهوتها
    Ama kahvesi "gel de bana ilaç at" der gibi gözümün içine bakıyordu. Open Subtitles ولكن قهوتها كانت منتظرة ومتوسلة من اجل جرعة
    Akşam kahvesinin içine bir parça brendi koyardı. Bi en Bi. Open Subtitles وضع بعض الخمر في قهوتها ليلاً
    Aslında canı sıkkın vatandaşın biri kazara kahvesini döktü. Open Subtitles في الحقيقة، غضبُ مواطنة أدى ذلك إلى سكب قهوتها.
    Çünkü hastalanır da karşınızda Daisy'yi bulursanız ve kendisi o gün kahvesini içmemiş olup da daha önceden onayladığı bir şeyin onayını kaldırmaya karar verirse siki tutarsınız! Open Subtitles لأن بهذه الحالة ان اتصلتم بديزي وهي كما تعلمو ان لم تشرب قهوتها ذلك اليوم فاتقرر ان لا توافق وتعتمد امر
    Gerçi henüz kahvesini içmedi o yüzden sadece ana başlıkları ilet. Open Subtitles على الرغم من أنها لم تتناول قهوتها بعد، لذا ربما عليك إعطاؤها نبذة بسيطة؟
    Ve Katy Perry sabah kahvesini kehribar renkli bir baykuş kupadan içiyor. TED و"كاتي بيري" التي تشرب قهوتها الصباحية في كوب بومة كهرماني.
    Sonra tekerlekli sandalyeye geçti, yemek istememeye ve kahvesini en küçük fincandan içmeye başladı. TED بمرور الوقت، بدأنا باستخدام الكرسي المتحرك، ولم تكن تريد أن تأكل كثيرا، وكانت تستخدم أصغر كوب شاي استطعنا أن نجده كي تشرب قهوتها.
    Hemen yazıhaneye gel ve yolda kahvesini de alıver. Open Subtitles تعالي إلى المكتب فوراً واحضري قهوتها معك -الآن؟
    Daha kahvesini bile içmedi. Open Subtitles إنها حتى لم تقوم بتحضير قهوتها حتى الآن
    Ne diyebilirim ki? kahvesine birazcık krema katmayı seviyor. Open Subtitles نعم، ماذا يمكنني القول، أنها تحب بعض الحليب في قهوتها
    Adamda guatr varsa ve ilaçlarını kadının kahvesine ilacından katmışsa bu onun kalbini gümletirdi. Open Subtitles إن كان لديه قصوراً بالدّرقيّة ودس علاجه في قهوتها
    Pekâlâ, bana kahvesine şeker koyduğu her anın zaman damgasını ver. Open Subtitles حسناً، أعطِني التوقيت في كل مرة تضع السكر في قهوتها
    kahvesine uzandı ve yemin ederim ki kupaya dokunmadı ama elinden uçtu gitti. Open Subtitles ، لقد أخذت قهوتها ، وأقسم بأنها لم تمس فنجانها ولكنه إنتقل إلى يدها
    - kahvesine biraz LSD attım. Open Subtitles وضعت قليلاً من حمض الهلوسة في قهوتها خلسة
    Güzel bir bayan asla kendi kahvesi için ödeme yapmamalı. Open Subtitles سيدة جميلة مثلك لا يجب عليها دفع ثمن قهوتها
    Ve Grace'in arkadaşı kahvesi için şeker istiyor. TED و صديقة جراس تطلب بعض السّكّر في قهوتها .
    Herhâlde yemek sonrasi kahvesinin içinde. Open Subtitles ربما في قهوتها بعد العشاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus