"قوةً" - Traduction Arabe en Turc

    • güç
        
    • gücü
        
    • güce
        
    • kuvvet
        
    • güçlerim
        
    Oysa günümüzde bu, aşırı güç kullanma sayılıyor. Open Subtitles حَسناً، في الوقت الحاضر هذا يعتَبَرُ قوةً مفرطةً.
    Günümüzde bu da aşırı güç kullanımı sayılıyor. Open Subtitles في الوقت الحاضر هذا أيضاً يُعتَبَرُ قوةً مفرطةً.
    Satacak Buharlaştırıcı'n olduğuna göre daha fazla iş gücü lazım tabii. Open Subtitles أعتقد أنك تحتاج قوةً بشرية أكثر بما أنك تملك سلاح مبخر الآن للبيع
    İkinci kardeş, Ölüm'ü daha fazla aşağılamaya karar vermiş ve sevdiklerimizi mezardan kaldırabilme gücü istemiş. Open Subtitles قرر الأخ الثاني أن يهين الموت إلى أبعد حدٍّ ممكن وطلب قوةً تعيد الأحباء من قبورهم
    Çocuğunuzu kaybedince, her nasılsa rahatlamak için bir güce ihtiyaç duyuyorsun. Open Subtitles نوعا ما إنكَ تحتاج قوةً عليا من اجل إيجاد الطمأنينة
    Dünya üzerindeki hiçbir kuvvet bunu elimden alacak kadar gaddar olamaz. Open Subtitles لا يوجد هنالك قوةً على الأرض كافيةً لتأخذ ذلك الحب مني
    Umarım işe yarar çünkü bu, mezarın ötesinde güçlerim var demektir. Open Subtitles آمل أن أنجح بذلك، لأنّ ذلك سيعني بأنّني أملك قوةً في قبري
    Zanaatımızla gerçek onuru göstereceğiz, iyiliğin çevresinde toplanarak bir güç oluşturabilen insanları göstereceğiz ve Allah'ı anlatacağız. Open Subtitles سنُظهرُ فخراً حقيقياً بحِرفتِنا و سنُظهرُ مرةً و للأبَد كيفَ يُمكنُ للبشرِ إن اجتمعوا أن يُصبحوا قوةً هائلة
    Tesisin boyutlarına bakılırsa, silahların yerini tespit etmek büyük güç gerektirebilir. Open Subtitles أخذًا بالاعتبار حجم المنشأة سيتطلب ذلك قوةً كبيرة لتحديد مكان هذه الأسلحة
    Bu deney onların Güneş ışığından güç kazanıp kazanmadıklarını anlamak için yapıldı. Open Subtitles .لقد حاولنا من خلال هذه التجربة إثبات أنهم يستمدّون قوةً ما من أشعّة الشمس
    Ama şu anda bizi gözetleyen ulu bir güç var ve senden gölgesi bu şehre çökmüş şeytanı durdurmanı istiyor. Open Subtitles ولكن هنالكَ قوةً أكبر تراقبنا الآن ويريدُ منك أن توقف الشيطان الذي بسط ردائهُ على هذه المدينة
    Baba, güçlüydün zaten, senin güçlü olman da bana güç veriyor. Open Subtitles أبي، لقد كنت قويًا بالفعل ويزيدني هذا قوةً كذلك
    Bu umut, herkesin iyiliğin bir gücü olma potansiyeli taşıdığı temel inancını içinde barındırır. Open Subtitles ما يتجسّد ضمن الأمل هو الاعتقاد الأساسي، في إمكانية كلّ شخص بأن يكون قوةً للأبد.
    Bizi koruyacak gücü olan bir silahı neden sakladın? Open Subtitles لم تخفي سلاحًا يكنفُ قوةً يمكنها حمايتنا؟
    Bu sana fazladan 30-40 beygir gücü sağlayacak. Open Subtitles الذي سيعطيكِ 30 الى 40 حصان قوةً
    Kışın, inanılmaz derecede yıkıcı bir gücü var. Open Subtitles يجلب فصل الشتاء قوةً غاشمة الدمار
    Birleşik görev gücü Taliban'la çalışan bir Batılıyı bulmaktı değil mi? Open Subtitles ...قوةً مشتركةً والذي كان من شأنها العثورَ على غربيٌ مشتبهٌ به في التعامل والتعاقد مع حركة طالبان أليس كذلكـ؟
    Herkül, dünyanın daha önce hiç görmediği bir güce sahipti eşsiz gücünü kalbinden alırdı. Open Subtitles -(هرقل) امتلك (هرقل) قوة لم يسبق للعالم أن رأى مثيلاً لها قوةً لم يفقها إلا قوة قلبه فقط
    Zayıflığı bulurum ve onu güce dönüştürürüm. Open Subtitles أجد ضعفاً، وأحولـه إلى قوةً.
    İsyanı yürüten tüm kişiler arasında arkasında silahlı kuvvet olmayan bir tek sen vardın. Open Subtitles ضمنَ كُلِ الأشخاص الذين قادوا الشَغَب كُنتَ الوحيد بدونِ قوةً تدعمُك
    Bu ufak mum bile bizim göremeyeceğimiz bu hoş pırıltının çok ötesinde, bir kuvvet salıyor. Open Subtitles حتّى هذه الشمعة الصغيرة تُحرر قوةً سريعة نعجز عن رصدها تتعدى مُجرد التلألأ الجميل.
    Benim sizin gibi güçlerim yok. Open Subtitles -أنا لا أملك قوةً مثلك .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus