Yayımı taşır mısın? | Open Subtitles | هل يُمكِنُك أن تحمِل قوسي ونشّابي؟ |
Yayımı buluta koydum. | Open Subtitles | وضعت قوسي في السحاب |
Yayımı al. Şatoda bir iyice yağla. | Open Subtitles | خذ قوسي وزيته في القصر |
Ben bir avcıyım, ve yayım emrinizdedir. | Open Subtitles | ـ أنا صياد و قوسي تحت خدمتكم. |
O benim yayım. | Open Subtitles | هذا قوسي بالطبع أنه كذلك |
Kendimle epey gurur duydum, çünkü kendi kendime mükemmel bir yay yapmıştım. | TED | أنا فخور جداً لنفسي لاختراع قوسي المثالي |
Bu, Kore geleneksel yaylarının sergilendiği bir müzede çekilen bir resim. Benim yayıma nasıl da benzediklerine bakın. | TED | هذه صورة الأقواس التقليدية الكورية و هي مأخوذة من المتحف أترون كيف تتشابه تلك الاقواس مع قوسي |
Uzun Yayımı getireceğim. | Open Subtitles | سوف أحضر قوسي الكبير |
Hemen düzelt, Yayımı bile çekemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن إطلاق قوسي اللعين. |
Kızım Yayımı al! | Open Subtitles | ... إبنتي خذي ... قوسي |
Yayımı verin! | Open Subtitles | هات قوسي |
Yayımı getir. | Open Subtitles | هات قوسي |
- Savaş yayım. | Open Subtitles | - قوسي الحربيّ - |
yayım kırıldı. | Open Subtitles | قوسي كسر. |
Sadece yayım işte. | Open Subtitles | هذا فقط قوسي! |
Kullanabileceğin bir yay bile var. Benim eski yay. | Open Subtitles | هناك حتى قوس بوسعكِ استخدامه لقد كان قوسي القديم |
Kullanabileceğin bir yay bile var. Benim eski yay. | Open Subtitles | هناك حتى قوس بوسعكِ استخدامه لقد كان قوسي القديم |
Kullanabileceğin bir yay bile var. Benim eski yay. | Open Subtitles | هناك حتى قوس بوسعك استخدامه، لقد كان قوسي القديم |
Eğer size katılacaksam, yayıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | بما أنني سأنضم إليكم سأحتاج إلى قوسي |
Ve ben de sadık yayıma ve okuma güveneceğim. | Open Subtitles | وسأعتمد على قوسي وسهمي |