Söyleyebileceğim tek şey şu anda ölmemeye karar vermiş bir akıla bakmakta olduğunuz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لكم هو . أنتم تنظرون إلى عقل مصمم على عدم الموت |
Bütün Söyleyebileceğim, üç inçten daha uzun olmadığı. | Open Subtitles | كان كل ما يمكنني قوله لكم هو ، لا يزيد على ثلاث بوصات طويلة. |
Söyleyebileceğim tek şey cinayet silahı, vücudunda bulundu. | Open Subtitles | كل ما استطيع قوله لكم هو أن سلاح القتل تم العثور عليه في جثتها |
Size anlatmayı istemediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | فعلت شيئا لايختارون قوله لكم |
Size anlatmayı istemediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | فعلت شيئا لايختارون قوله لكم |
Size tek Söyleyebileceğim şey bu mekandan giriş yapıldığıdır. | Open Subtitles | جلّ ما بإمكاني قوله لكم أنّه موجود بذلك الموقع. |
Tek Söyleyebileceğim 1.60 boylarına kahverengi saçlı ve gözlü olduğu. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله لكم انها كانت بطول 1.60م وشعرها بني وعينيها داكنة اللون |
İşte bu. Kendim hakkımda Söyleyebileceğim herşey bu. | Open Subtitles | حسناً , هذا كل ما أستطيع قوله لكم عني من أود أن أكون... |
Ve şimdi size Söyleyebileceğim şey şu ki bu büyük özgüven eksikliğinizi yenmeniz için size ısrar ediyorum, Hızlıca dalmak, kulaklarınıza güvenebileceğinize inanmanız için temel kas dokusunun, lifin, DNA'nın bir kısmını duyabilirsiniz, ki bu da bir müzik parçasını harika yapan şeydir. | TED | وما اردت قوله لكم الان هو انني أحثكم فقط على تجاوز هذا النقص الكبير بالثقة بالنفس لأخذ زمام المبادرة، والايمان بأنه يمكنكم الوثوق بآذانكم، يمكنك الاستماع لبعض الألياف العضلية الأساسية والأنسجة ، والحمض النووي ما يجعل قطعة كبيرة من الموسيقى الرائعة |
(Gülüşmeler) Pekâlâ, size Söyleyebileceğim ilk şey, emler hayatlarının çoğunu sanal gerçeklikte geçiriyorlar. | TED | (ضحك) حسنًا، الشيء الأول الذي أستطيع قوله لكم هو أن إمز/نماذج المحاكاة تقضي معظم حياتها في الواقع الافتراضي. |
Ama size Söyleyebileceğim şey, | TED | لكن هنالك ما يمكن قوله لكم. |
Sana bütün Söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لكم هذا. |