Bizim sadece işimizi yapmamızda büyük bir değer gören bazı güçler iş başında. | Open Subtitles | هناك قوى في العمل التي ترى قيمة عظيمة في السماح لنا للقيام بعملنا |
Bu dünyada, kendinden uzak tutmak istiyorsan hoşnut etmen gereken bazı güçler vardır. | Open Subtitles | هناك قوى في هذا العالم تكون راضياً عنها، إنّ تم إزالتها |
Bu dünyada, kendinden uzak tutmak istiyorsan hoşnut etmen gereken bazı güçler vardır. | Open Subtitles | هناك قوى في هذا العالم تكون راضياً عنها، إنّ تم إزالتها |
Bu işte öyle güçler rol oynuyor ki ne ben, ne sen, ne de Başbakan durumu kontrol altında tutabilir. | Open Subtitles | لأن هُناك قوى في السّاحة لا أنت، لا أنا و لا حتى رئيس الوزراء، لديها أمل في السيطرة عليها. |
Adalet Bakanlığı'nda, Peter'in valiliği kazanmasını istemeyen güçler var. | Open Subtitles | ثمة قوى في وزارة العدل لا تريد أن يتولى بيتر منصب الحاكم |
Bu işte muhtemelen bizim anlayamayacağımız güçler var. | Open Subtitles | هناك قوى في العمل لا يمكننا ربما نبدأ في فهم. |
Doğada, rahatsız edersen tehlikeli olabilecek güçler var. | Open Subtitles | هناك قوى في الطبيعة والتي ستكون خطيرة لو أنك أسأت معاملتها |
Ama görünüşe göre bundan ayrılmamıza izin vermeyecek güçler var. | Open Subtitles | لكنه أصبح واضحا هناك قوى في العمل هنا هذا لن دعونا فقط سيرا على الأقدام. |
O evde, bu çocuğa çok ciddi zararlar vermek isteyen güçler var. | Open Subtitles | -دكتور (هيرمون)، اصغ هناك قوى في هذا المنزل والتي تنوي إيذاءهذاالطفل... |
Mesele sen olduğunda daima "başka güçler" vardır. | Open Subtitles | هناك دائما قوى في اللعب" معك" |