Bir keresinde o kadını yerden kendi kusmuğunu yerken buldum. | Open Subtitles | وجدت مره إمرأه على الأرض . تأكل من قيئها |
Sen saçlarını öreceksin hasta olduğunda sabaha kadar oturacaksın ellerin ve dizlerin üzerinde kusmuğunu mu temizleyeceksin? | Open Subtitles | يجب أن تضفّري شعرها تجالسينها في الليل إن كانت مريضة تنظفين قيئها و أنتي على يديك و ركبتيك ؟ |
Kendi kusmuğunu yutmuş olabilir. | Open Subtitles | حسناً، ربما لأنها ابتلعت قيئها |
Çocukları gelecek, annelerini kendi kusmuğunda boğulmuş halde bulacak. O kadar. | Open Subtitles | الاطفال يأتون يجدون امهم مختنقة من قيئها ، انتهى الامر |
Ona yanlış anestezi verdiler ve Onu kendi kusmuğunda boğdular. | Open Subtitles | أعطوها مخدرا خاطئاً، فغرقت فى قيئها |
Sen yalnızca kendi kusmuğunda uyumuş aptal, sarhoş bir piliçsin. | Open Subtitles | انت مجرد ثملة سخيفة نامت على قيئها |
Peki kusmuğunu nasıl toplayacağız? | Open Subtitles | كيف يفترض بنا أخد قيئها حينها؟ |
Kendi kusmuğunda boğuldu. | Open Subtitles | اختنقت حتى الموت فى قيئها. |