Artı, itiraf etmeliyim ki o arabayı kullanmak çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | و بالإضافة لأكون أمينا هنا أنا أحب قيادتها ,أنها اختيار رائع |
Ve bu adam, arabayı iş için kullanmak yerine kendi arabasını kullansa ve şirket arabasını da kızına vermiş olsa. | Open Subtitles | سيارة للشركة وبدلا من قيادتها للعمل قام بقيادة سيارته الخاصة واعطى سيارة الشركة الى ابنته |
Almak istediğimi söyleyeceğim ve böylece test sürüşü için bana arabasını verecek. | Open Subtitles | سأقول أنني أريد شرائها فسيدعني أجرب قيادتها |
Bir günden kısa zamanda kullanmayı öğrenebilirdiniz. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تتعلّم قيادتها في أقل من يوم |
O, uzaydaki bir komuta istasyonu. Onu süremezsin. | Open Subtitles | إنها محطة قيادة في الفضاء ، لا تستطيع قيادتها |
Hadi ama, sadece test sürüşüne çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | بربّك ، فقط أريد تجربة قيادتها |
Bunlar o kadar basitler ki, bir bilim insanı bile sürebilir. | TED | أنها سهلة القيادة وبمستطاع حتى العلماء قيادتها. |
Rengini sevmedim ama. Pekâlâ, yapacağım şey senin reaksiyonlarına göre sürmek olacak. | Open Subtitles | لا يروق لي لونها لكن ما سأفعله هو قيادتها عن طريق الشعور بردود أفعالك |
- Sürebilecek kadar güçlü olan tek kişi benim. | Open Subtitles | انا الاقوى الوحيد القادر على قيادتها بالطبع .. لكن - |
Politik olarak onu kullanmak doğru değil. Umurumda değil. | Open Subtitles | قيادتها غير سليم سياسيا ولكني لا اتهم |
Cidden bir Mersedes kullanmak isterim. | Open Subtitles | يا أخي، لم اقم بقياده سيارة "مرسيدس بنز" من قبل اود حقًا قيادتها. |
sürüşü, düşündüğünden daha iyi ve içi oldukça rahat. | Open Subtitles | انها يتم قيادتها بشكل أفضل مما قد تتخيل ومريحه للغايه من الداخل |
Bu yüzden test sürüşü yapmak istedim. | Open Subtitles | هذا لماذا أردت أن أجرب قيادتها. |
Kendine bir otomobil alıp... kullanmayı öğrenmesinin zamanıdır. | Open Subtitles | لقد حان الوقت ليمتلك سيارةخاصةبه ... وحان الوقت ليتعلم قيادتها |
Diğeri onu kullanmayı öğrenmektir. | Open Subtitles | الاثنين هو تعلم كيفية قيادتها. |
Bakın, yazın göl kenarına gider; bu arabayı da götürürüz. Orada sürersiniz. | Open Subtitles | انظر، عندما نذهب إلى البحيرة خلال هذا الصيف، سوف نأخذها معنا ويمكنكم قيادتها هناك |
Bu yüzden tırla geldi. Yani arabayı yolda da süremezsin öyle mi? | Open Subtitles | إذاً، لا يمكنك قيادتها على الطريق أيضاً؟ |
Efendim, James'in komuta kademesi gemide değil. | Open Subtitles | سيدي، سفينة "جايمس" من دون قيادتها الكبرى |
Deneme sürüşüne çık bakalım. | Open Subtitles | جرب قيادتها |
Böyle bir olaydan sonra insan nasıl araba sürebilir? | Open Subtitles | بعد أشياء من هذا النوع.. كيف يقدر الناس أن ينظروا نحو سيارة.. ناهيك عن قيادتها |