"قيامك" - Traduction Arabe en Turc

    • yaptığın
        
    • yaptığını
        
    • yaptıktan
        
    • yaptığınızı
        
    • yapmadan
        
    • yaparken
        
    • yaptın
        
    Etkilenmiş olmamız senin görevini yaptığın anlamına gelmez. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني عدم قيامك بالبحث الافتراضي
    Zeka ne yaptığını nasıl yaptığın kadar etkilemez. Open Subtitles إن الذكاء لا يحدد ما تقوم به بكثرة على أساس كيفية قيامك به بشكل فعال
    Bunu neden yaptığını sana her soruşumda cevap vermeden aptalca lafı dolaştırıyorsun. Open Subtitles كلما سألتك عن سبب قيامك بهذا أحظى منك دوماً بعدم إجابة سخيفة.
    Ona pislik muamelesi yapıyorsun. Tanrım, bunu neden yaptığını merak ederdim. Open Subtitles رباه ، لطالما تسائلت عن سبب قيامك بذلك و من ثَمَّ أدركت أمراً
    Bunu yaptıktan sonra ne yaptığını hatırlıyorum mesela. Open Subtitles إنني أستطيع تذكر ما تفعله، عقب قيامك به،
    Bu da bana, onlardan biriyle ilişki yaşamanız için özellikle böyle bir mevcut seçimi yaptığınızı düşündürüyor. Open Subtitles مما يدفعني للتسائل بشأن قيامك باختيار الطلاب إرضاء لرغباتك وما يؤيد كلامي هو قيامك بعلاقة غير مناسبة مع إحداهن
    Hiçbir şey yapmadan nasıl keyif aldığını anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أفهم كيف تستطيع الإستمتاع كثيراً عبر عدم قيامك بشيء.
    Bu işi yaparken tüm ekibi kapıda bırakıp kendi işini yapmak zordur. TED ومن الصعب جدًا أن تتخلى عن جميع عواطفك وتوجهاتك عند قيامك بهذا العمل.
    Bana bak yerden bitme. Yapman gereken şeyleri yaptığın için sana teşekkür etmeyeceğim. Open Subtitles اسمعني ايها الصغير ، لن أشكرك على قيامك بأشياء يفترض أن تفعلها
    Akıllı olduğun için ve doğru şeyi yaptığın için ödüllendiriliyorsun. Open Subtitles تكافأ على ذكاءك, و على قيامك بالشيء الصحيح
    Doğru bir şey yaptığın zaman seni övmeyi. Open Subtitles إلقاء خطابات المديح لدى قيامك بعمل على نحوٍ صائب.
    Yaptıklarında ziyade nasıI yaptığın üzerinde durdum. Open Subtitles ركزت زيادة على كيفية أداءك عوضاً عن كيفية قيامك بالأمر
    Jerry, Jerry, nasıl yaptığın önemli değil. Open Subtitles جيري, جيري, انا لا, انا لا اهتم بكيفية قيامك بالأمر.
    Bu kadar kısa sürede bu iyiliği yaptığın için minnettarım. Open Subtitles الذي لم تعلمني إياه القوات البحرية كان كيفية الاسترخاء أقدر لك قيامك بهذا المعروف بمثل هذا الوقت الضيق
    İnan bana, bunu neden yaptığını anlıyorum. Ama işimizi yapmamıza izin vermen gerek. Open Subtitles صدّقني، أعلم سبب قيامك بهذا، لكن دعنا نقوم بعملنا؟
    Ne gördüğümü bilmiyorum. Ya da o şeyleri nasıl yaptığını. Neler oluyor? Open Subtitles لا أدري ما رأيته، ولا كيفية قيامك بهذا ما الخطب؟
    London, New York, Avusturalya'da gösteri yaptıktan sonra. Open Subtitles ، بعد قيامك بعروض في لندن ، نيويورك . و أستراليا
    O huyum vardı ve annemle birlikte neden bana böyle bir şey yaptığınızı anlıyorum. Open Subtitles و كان لدي ذاك الإحساس و أتفهّم سبب قيامك أنت و أمي بقتلي
    Hareketlerin tahmin ediliyor. Hamleni daha yapmadan görmeme izin verme. Open Subtitles إن حركاتك قابلة للتوقّع، فلا تسمحي لي بتوقّعها قبل قيامك بها.
    Bunu yaparken unutma, hikaye seninle ilgili ve olanları nasıl fark ettiğinle. Open Subtitles وخلال قيامك بذلك ، تذكر كل هذا الشيء هو عنك أنت وكيف تسيطر على الأحداث التي تجري
    Gizlemen, anlama yeteneğine sahip olmadığımı varsaydığını gösterir... yani yaptın demiyorum... Open Subtitles بإخفاء الأمر عني تفترضين انني غير قادر على تفهم سبب قيامك بذلك ولا أقول إنك فعلت ذلك أتحدث فرضاً فحسب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus