Bana Türkiye kıyılarında ki Ermenilerin durumunu aratırmayı planladığınız söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك تخطط للتحقيق محنة الأرمن على الساحل التركي. |
Yaygın ilişkileriniz olduğu, kasabayı ve insanları tanıdığınız, - ve hala faal olduğunuz söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك تعرف مايحصل هنا ، وأنك أحد اللاعبين |
Hasta olduğun söylendi. Burada isin ne? | Open Subtitles | قيل لي أنك مريضة ما الذي تفعليه هنا؟ |
Bana, davamda tıbbi müfettiş olduğunuz söylendi. | Open Subtitles | و قيل لي أنك الطبيب المحقق في قضيّتي |
Açıkçası bana fikir değişikliği yaptığınız söylendi. | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد قيل لي أنك غيرت رأيك |
Bağışlayın fakat bana öldüğümü sandığınız söylendi. | Open Subtitles | سامحني، لكن قيل لي أنك تعتقد أني ميت؟ |
Bana yetimlere yönelik bir kaçış yolu düzenlediğiniz söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك تنظم طريقا للهروب للأيتام. |
Bana Apollo 13'ün as ekibi için seçildiğiniz söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك تمت ترقيتك إلى الطاقم الرئيسي لمركبة "أبوللو 13". |
Senin bir uzman olduğun söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك متخصص |
Birkaç kez aradığınız söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك اتصلت بضع مرات |
Bana bir polis memuru tarafından durdurulduğunuz söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنك أوقفت من ضابط شرطة |
Bana Ian Price isimli eski bir hastamla ilgilendiğiniz söylendi? | Open Subtitles | قيل لي أنك مهتم بمريض سابق عندي - (إيان برايس) ؟ |
Bilgilendirildiğiniz bana söylendi | Open Subtitles | قيل لي أنك تعلم ؟ |
Adımı kullandığınız söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لي أنك استخدمت أسمي |
Benim adımı kullandığın söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لي أنك استخدمت أسمي |
Efendim, bana Rowan'ın FBI tarafından arama işini durdurduğunuz söylendi. | Open Subtitles | يا سيدي لقد قيل لي أنك قررت إيقاف عمليات ( الإف بي أي ) للبحث عن روُان |
Pekala Ladybird cesedi sizin bulduğunuz söylendi. | Open Subtitles | ،(حسناً يا (ليديبيرد قيل لي أنك من عثر على الجثة |
Bay Reddington, durumu doğrudan ve açıkça söylemem için ısrar ettiğiniz söylendi. | Open Subtitles | سيد (ريدينجتون) ، لقد قيل لي أنك تُصر على معرفة التقييم الصريح للوضع |
Netflix istediğin ve aldığın söylendi bana az önce. | Open Subtitles | قيل لي أنك سألت وحصل على (نيتفليكس) |
Bana öyle söylendi. | Open Subtitles | ...قيل لي أنك |